
Aydın Sihay yazdı
Geçenlerde anam aradı.”Gadasını aldığım nerelerdesin?” diye biraz
dertlendi ”Bugün sevdiğin yemekleri yapacağım
akşama bekliyorum”dedi.
Bir süredir Amerika’ dan ziyaretime gelen arkadaşım Meg Ryan’a
Adana’yı gezdirmekle meşguldüm. Bu nedenle anamları biraz ihmal
etmiştim. Bu davete çok sevindim.”Abovvv anacığım gelmez olur muyum hiç”
Şöyle bol eşgili
dulavrat çorbası da yapacak mısın?” deyip gönlünü alacak hoş sözleri
arka arka sıralamaya başlayınca ”Hoşşikliği bırak akşama erkence
gel” deyip telefonu kapattı.
Akşama doğru Siptilli’deki pide fırınından anama sevdiği tırnak
ekmeğinden, babama da bol deneli, biraz acılı
şalgam aldım.
Karasoku’da ki tahtacılar sokağından geçip Büyüksaat’e
çıktım.Ellerinde bohçaları, sıcaktan pembeleşmiş yüzleriyle Çarşı
Hamamıı’ndan yeni çıkmış teyzelerin arasından geçip kazancılar
arastasına daldım.
Dükkanlardan dışarı yayılan ve bana hoş bir melodi gibi gelen çekiç
seslerini dinleyerek yoluma devam ettim.
Anamlar bahçe içinde tek katlı bir evde oturuyorlar.
Önce takadan baktım.Annemi göremedim.Kapı gındırıktı. İçeri
dıkıldım. Kedimiz Farfara’nın manığı da arkamdan dıkıldı.”Kele anam
neredesin?” diye seslendim. Mutfaktan geldi sesi. ”Gadasını aldığım
buradayım.Çok sevdiğin
analı-kızlı yapıyorum” dedi.Yanına gidip pambık gibi yanaklarından
öptüm. ”Bayaktan seni düşündüm, nerede
kaldı bu oğian diyordum” dedi. Sonra sıcacık ve coşkulu bir
konuşmanın içine girdik.”Anacığım balcan da kızartsan, sokum yapıp yemek çok hoş oluyor” dedim.
Olur anlamında başını
salladı.”Sen dolaptan banadura ver de salata yapayım sonra da karakuş
yapacağım”deyince bir allöşşşş çekip sevinçle boynuna
sarıldım.”N’olur bolamadı yap, çok severim biliyorsun” dedim.
Ve
”Sen böyle tatlılar, yemekler yaparsan mitilimi atar hiç
gitmem”dedim.
Manalı bir şekilde ”Hep böyle dersin ama mısmıl oturmazsın”dedi.
”Hadi bakalım lavgarlık yapacağına şu helkeyi al da duldanın
altındaki çiçekleri sula, sonrada zibili dökersin” deyip beni işe
koştu.
Dediklerini yaptıktan sonra mutfak kapısına dayanıp onu izlemeye
başladım. ”Orada dinelip durma yanıma gel,
duyduğuma göre şu Amerikalı artizle sokaklarda ziv ziv dolaşıp fort
atıyormuşsun dikkat et, etrafa beni malamat etme” dedi.
”Anacığım böyle konuşupta beni dellendirme nolur’ ‘deyince
güldü.”Ben böyleyim denişmem” dedim.
” Hadi hadi şu bocite su koyup sofraya götür, baban biraz sonra
pavlikeden gelir” dedi ve neşeli bir türküye başladı.
Köprünün altı ırmak,
Su gelir barmak barmak
Her yiğidin kârı mı
Adana’dan kız almak.
Aydın SİHAY ( Bir Adanalı)
Meraklısına ADANACA:
Gadasını almak: Belasını almak.
Eşgi: Ekşi
Hoşşik: Yalaka, sırnaşık
Dene: Tane
Taka: Pencere
Gındırık: Aralık
Dıkılmak: Girmek
Manık: Kedi yavrusu
Kele anam: Kadına bir hitap şekli
Pambık: Pamuk
Bayaktan:Biraz önce
Balcan: Patlıcan
Banadura: Dometes
Sokum: Ekmek arası
Allöşş: Bir sevinç sözü
Bolamadı: Bol miktarda
Mitil: Yatak, yorgan eskisi
Mısmıl: Doğru düzgün
Lavgar: Boş ve çok konuşan
Helke: Kova
Dulda: Gölgelik. kuytu yer
Zibil: Çöp
Dinelmek: Ayakta durmak
Ziv ziv dolaşmak: Boş boş dolaşmak
Fort atmak: Hava atmak
Malamat: Rezil. kepaze
Dellenmek: Delirmek
Denişmek: Değişmek
Bocit: Bakır sürahi
Pavlike: Fabrika
Dulavrat çorbası, analı-kızlı : Yöresel yemekler
Karakuş: Cevizli bir hamur tatlısı
Siptilli, Karasoku: Eski mahalleler