HAKİM VE SAVCILARDAN AŞURE İKRAMI
Manşet Haber 18.10.2016 15:49:07 0

HAKİM VE SAVCILARDAN AŞURE İKRAMI

HAKİM VE SAVCILARDAN AŞURE İKRAMI

Adana Adliyesi’nde Muharrem ayı dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın organizasyonu ile ‘Aşure Günü’etkinliği düzenlendi. Etkinlikte hakim ve Cumhuriyet Savcıları, adliyeye gelen vatandaşlar ile personel ve avukatlara kendi elleriyle aşure ikram etti.
Adana Adliyesi Ana Hizmet Binası'nda bulunan ve vatandaşların tek bir birimden hizmet almalarını sağlamak amacıyla kurulan 'Ön Büro ve Danışma Masası Birimi'nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğe Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ramazan Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, hakimler, Cumhuriyet savcıları, adliyede görev yapan personel ile vatandaşlar katıldı. Adliye yemekhanesinde hazırlanan aşure, 'Ön Büro ve Danışma Masası' biriminde kurulan masanın bir tarafına geçen Başsavcı Yeldan, Komisyon Başkanı Yılmaz ve başsavcı vekilleri tarafından hem personele hem avukatlara hem de adliyeye işlemlerini yapmaya ve hizmet almaya gelen vatandaşlara ikram edildi. Başsavcı Yeldan ve beraberindekiler, kendi elleriyle aşure dağıtımını yaparken, vatandaşlar da ön bürodaki koltuklara oturup ikram edilen aşureyi afiyetle yedi.
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, geleneksel hale getirdikleri ‘Adana Adliyesi Aşure Günü’ etkinliğini Muharrem ayının anlamına uygun olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularına katkı sağlamak amacıyla düzenlendiklerini söyledi. Muharrem ayının hayırlar getirmesi temennisinde bulunan Yeldan, milletimizin barış, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamaya devam etmesini diledi.Yargı çalışanları ve personeli de bereketin simgesi olan aşurenin iş ortamında ikram edilmesinden mutluluk duyduklarını belirtirken, vatandaşlar da aşure ikramından dolayı yargı mensubu ve çalışanlarına teşekkür etti. hakim_savci_asure (1)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°