Hakimin kararı değişir, hakemin kararı değişmez
Manşet Haber 1.07.2013 16:43:36 0

Hakimin kararı değişir, hakemin kararı değişmez

Hakimin kararı değişir, hakemin kararı değişmez

hakem_kurs_adanaAdana Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi, hakemliğin zor ancak keyifli bir uğraş olduğunu  belirterek, “Hakimin kararı değişir, ancak hakemin kararı değişmez” dedi.

Hadi, Menderes  Spor Salonu’nun konferans salonunda 198  kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Herkes İçin Futbol (HİF) aday hakem kursunda yaptığı konuşmada, uzun yıllar spor yaptığını, ayrıca eski bir futbol  hakemi olduğunu, 30 yıldır değişik kentlerde Gençlik Hizmetleri şube müdürlüğü ile il müdürlüğü yaptığını, evrensel dil olan spora hizmet ettiği için mutlu olduğunu söyledi.

Kursiyerleri hakemliği seçtikleri için kutlayan Hadi, Adana’da iyi sporcu, hakem, antrenör yetiştiğini ve milli takımlara farklı branşlarda yüzlerce yetenekli sporcu kazandırıldığına dikkati çeken Hadi, şöyle devam etti:

“Hakemlik zor, ancak keyifli bir uğraş. Hakimin kararı değişir, hakemin kararı değişmez. Hakemler, 50 bin kişinin önünde, 17 uluslararası futbol oyun kuralını cesur bir şekilde uygulayarak  tarafsız maç yönetirler.  Adana her alanda marka bir kent. Burada bulunan gençler, yakın gelecekte ülke yönetiminde söz sahibi olacaklar. Kursun açılmasında vesile olan İl Hakem Kurulu’na ve diğer emeği geçenlere teşekkür ederim.”

HAKEMLİK İNSAN YÖNETİCİLİĞİDİR”-

Eski FİFA Kokartlı Hakemlerden İlyas Ayan, etkinlikte yaptığı konuşmada,  kendi dönemlerine nazaran, şimdi hakem olmanın daha kolay olduğunu, 19 yıl üst düzeyde hakemlik yaptığını, dünyada hakemlikte en büyük kariyer olan FİFA kokartını taktığını belirtti.

Hakemlerin, dünyanın her tarafında uygulanan Uluslararası Futbol Oyun Kuralları’nı çok iyi bilmeleri gerektiğini, değişen kuralları yakından takip etmeleri, sağlıklarına dikkat etmeleri , fizik ve kondisyonlarının iyi olması gerektiğini kaydetti.

Hakemlerin özel yaşamlarına da özen göstermeleri gerektiğinin altını çizen Ayan, hakemliğin insan yöneticiliği olduğu da sözlerine ekledi.

Kurs yöneticisi Cahit Kum, aday hakem kursuna önceleri 600 kişinin başvurduğunu, 248 kişinin mülakata alındığını, aday hakemliğe, kriterlere uyan 198 kişinin kabul edildiğini, üniversite mezunu ve Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu (BESYO)mezunlarının tercih edildiğini söyledi.

Kum, kursun 3 gün süreceğini ve son gün aday hakemlerin yazılı sınavlardan geçeceğini sözlerine ekledi.

Bu arada, etkinliğe İl Hakem Komitesi Başkanı Serhat Mehmet Altuner, İl Hakem Kurulu üyeleri Levent Ergen, Ahmet Marsil de hazır bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°