HALK KÜTÜPHANESİ İSTİYORUZ KAMPANYASI
Manşet Haber 10.10.2016 12:06:29 0

HALK KÜTÜPHANESİ İSTİYORUZ KAMPANYASI

HALK KÜTÜPHANESİ İSTİYORUZ KAMPANYASI

Adana’nın Çukurova İlçesi’nde “Halk Kütüphanesi” kurulması için imza kampanyası başlatıldı.
İmza kampanyasında, Çukurova ilçesi’nin Kalkınma Bakanlığının 'İlçeler Arası Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi''ne göre Türkiye’nin en gelişmiş ikinci ilçesi olduğu, çok sayıda eğitim kurumu bulunduğu ve eğitim düzeyinin yüksek olduğu vurgulandı.
Duyuruda şöyle denildi:
“Türkiye’nin en gelişmiş 2. İlçesi olmasına rağmen bu ilçenin bir halk kütüphanesi yoktur. M.Ö.625 yılında Asur Devletinde Ninova Kütüphanesi varken 2016’yılında Türkiye’nin en gelişmiş ilçesinde geniş kapsamlı bir halk kütüphanesi yoktur. Anadolu’da binlerce yıl öncesinde Efes ve Bergama, Kayseri, Urfa, İstanbul’da dönemlerinin en büyük kütüphaneleri varken insanlığın ulaştığı en ileri bilgi döneminde Türkiye’nin en gelişmiş ikinci ilçesinde bir halk kütüphanesinin olmaması hepimiz açısından üzücüdür.
Okumak geçmişle kuracağınız bağın, geleceği aydınlatmanın en önemli aracıdır. insana, eğitime, bilgiye yapılan yatırım en kalıcı ve geri dönüşümü en yüksek olan yatırımdır. Brodosky’nin “kitapları yakmaktan daha büyük bir suç varsa o da onları okumamaktır” sözleri unutulmamalıdır. Çukurova ilçe Belediyesinin kalkınmışlığına yakışır çağdaş bir halk kütüphanesi kurulması talebimize duyarlılık göstermesini ve toplumsal faydası yüksek talebimize olumlu yanıt vermesini istiyoruz.”
İmza atılacak adres:
https://www.change.org/p/%C3%A7ukurova-belediyesi-t%C3%BCrkiye-nin-en-geli%C5%9Fmi%C5%9F-ikinci-il%C3%A7esi-%C3%A7ukurova-da-halk-k%C3%BCt%C3%BCphanesi-istiyoruz?recruiter=50719643&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=share_for_starters_page&utm_term=des-lg-no_src-no_msg


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°