HAS partililere AKP rozeti
Manşet Haber 12.11.2012 11:06:36 0

HAS partililere AKP rozeti

HAS partililere AKP rozeti

AK Parti Adana İl Başkanlığı 51. Danışma Meclisi toplantısı Seyhan Kültür Merkezi’nde yapıldı. İl Başkanı Ziyaettin Yağcı, toplantıda HAS Parti’nin Adana il ve ilçe yöneticileri ile bazı sivil toplum örgütlerinin başkanlarına AK Parti rozeti taktı.

İl Başkanı Yağcı, TBMM’de görüşülmekte olan yeni Büyükşehir Belediyesi yasa tasarısının getireceği yenilikleri anlattı. 2004 yılında AK Parti Hükümeti döneminde Büyükşehir Belediyesi, İl Özel idaresi ve diğer belediye kanunlarında değişiklikler yapıldığını anımsatan Yağcı, o değişiklikle İstanbul ve Kocaeli’nin mülki sınırlar dâhilinde Büyükşehir belediyesi yapıldığını aktardı.

Yasayla nüfusu 750 binin üzerinde olan illerin Büyükşehir statüsüne kavuşacağını, Büyükşehir sınırlarının da il sınırları olacağını kaydeden Yağcı, yasa tasarısıyla ilgili eleştiriler ve iddialar olduğunu anımsatarak her kafadan bir ses çıktığını öne sürdü.  Muhalefet partilerinin yasanın “eyalet sistemine geçiş” olduğu yönündeki iddialarını da anımsatan Yağcı, söz konusu uygulamanın yaşama geçmesiyle birlikte il özel idarelerinin kapatılacağını, bu kurumun işlerinin ise Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacağını anlattı. Hizmetlerin sunumunda sadece hizmet veren yetkili makamın ve tabelasının değişeceğini savunan Yağcı, bunda herhangi bir mahsur olmayacağını dile getirdi.

Yağcı, “İl Özel İdarelerini kapatıp, tek mecliste tek elden hizmetlerin verilmesini sağlamak istiyoruz” dedi.

Mahalleye dönüşen beldelerde yaşayanların beş yıl süreyle vergi ve harçlardan muaf olacaklarını aktaran Yağcı, içme suyunun da yine 5 yıl süreyle bölgedeki en ucuz tarifenin dörtte biri oranında verileceğini söyledi.

Konuşmaların ardından kapatılan HAS Parti’nin Adana il ve ilçe yöneticileri ile bazı sivil toplum kuruluşlarının başkanları AK Parti’ye katıldı. Katılımcılara rozetleri törenle takıldı.

AK Parti’ye geçenler:

HAS Parti Kurucular Kurulu Üyesi Orhan Akıllıoğlu,

HAS Parti Çukurova İlçe Başkanı Ali Rıza Küçükoğlu,

HAS Parti Seyhan İlçe Başkanı Hüseyin Acarlar,

HAS Parti Yüreğir İlçe Başkanı Güngör Şenol Beycioğlu,

HAS Parti Ceyhan İlçe Başkanı Muhittin Özdaş,

HAS Parti Yumurtalık İlçe Başkanı Mehmet Duran Sezik,

HAS Parti Tufanbeyli İlçe Başkanı Ahmet Ünal,

HAS Parti İmamoğlu İlçe Başkanı Ali Bürcü,

HAS Parti Karataş İlçe Başkanı Fatih Küçükgöde,

HAS Parti Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Yılmaz,

HAS Parti Kadın Kolları Başkanı Safiye Çömez,

HAS Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel İdare Kurulu Üyesi Fatma Küçükoğlu,

HAS Parti Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Veysel Akmeşe,

HAS Parti Genel Merkez Gençlik Kolları GİK Üyesi Ekrem Cihan Şahingöz

Binboğa Bal Satış Kooperatifi Başkanı Davut Aktaş,

Ceyhan Bakkallar Odası Danışma Kurulu Başkanı Fazlı Elitaş,

Ceyhan Ticaret Odası Disiplin Kurulu Başkanı Umut Topal,

Ceyhan Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yusuf Özcan,

Ceyhan Terziler Odası Başkanı Fikri Ceyhan,

Yılın Ahisi Bayram Özer,

Adana İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu,

Ceyhan Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Selahattin Güler,

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°