Hastane Protokolü imzalandı
Manşet Haber 13.09.2013 17:22:44 0

Hastane Protokolü imzalandı

Hastane Protokolü imzalandı

adanakampus_basbakanAdana’ya Yapılacak Bin 550 Yataklı Sağlık Kampusu’nun Protokolü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tarafından İmzalandı

Adana’ya kamu-özel ortaklığıyla yapılacak olan bin 550 yataklı Sağlık Kampüsü’nün protokolü, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle imzalandı.

Adana'nın da aralarında bulunduğu 14 ilde yapılacak şehir hastanelerinin toplu protokolü imza töreni, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlendi.

Protokol törenine Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Adana Milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan, Mehmet Şükrü Erdinç, 14 ilin Milletvekilleri, yöneticileri ve temsilcileri katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bugün burada 14 şehir hastanesinin, yani 24 bin 407 hasta yatağı kapasiteli 79 hastane ve bir halk sağlığı kurumumuzun inşasına aynı anda start veriyoruz.  Bu 14 ilimizde kurulacak hastaneler, sadece bu şehirlerimize değil, çevrelerindeki diğer illere de hizmet verecek' dedi.

Yapılacak eserlerin, insanın kendisine olan güvenini artıracak eserler olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, 'Bu hastanelere gelen vatandaşım, 'Evet ben insanım. Bana insan olduğum için değer veren bir devletim, iktidarım var' diyecek. İnanıyorum ki devlet, millet kaynaşmasının en büyük ispatı bu eserler olacaktır. Burada, kuracağımız şehir hastaneleriyle, Ankara'da kurulacak Halk Sağlığı Kurumu Binası'nın imzalarını atıyoruz. Adana, Ankara, Bursa, Elazığ, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin ve Yozgat illerimiz için verdiğimiz sözü tutuyor, bu şehirlerimizi çok büyük sağlık kampüsleriyle buluşturuyoruz. Kamu, özel sektör işbirliği nedir, bunu ispat ediyoruz' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından, aralarında Adana Entegre Sağlık Kampüsü’nün de bulunduğu 14 ilde yapılacak şehir hastanelerinin toplu protokolünü, Vali Hüseyin Avni Coş ile Adana Milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan ve Mehmet Şükrü Erdinç’in de katılımıyla imzaladı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°