Hastanın İlacına ulaşmasındaki engeller kaldırılsın
Manşet Haber 15.05.2013 00:48:20 0

Hastanın İlacına ulaşmasındaki engeller kaldırılsın

Hastanın İlacına ulaşmasındaki engeller kaldırılsın

eczbasin_14mayisAdana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, eczacılar olarak, hasta danışmanlığı, ilacın hastaya ulaştırılması, hastaların tedavilerinin izlenmesi gibi görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları zorlukların kaldırılmasını istedi. Özkan, sağlıktaki dönüşüm değişim sürecinde, hastanın doktora ve ilaca ulaşımını kolaylaştırırken, Sosyal Güvenlik  Kurumu harcamalarını artırdığını söyledi.

eczacikaranfilAdanalı Eczacılar, “14 Mayıs Eczacılık Günü” nedeniyle bugün önce Atatürk Parkı’na giderek, Atatürk Anıtına çelenk koyup saygı duruşunda bulundu. Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, yönetim Kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, bilimsel eczacılığın 174. Yılını kutladıklarını, aradan geçen sürede eczacıların birikimleri ile insanı ve insan sağlığını merkezinde yer aldığını ifade etti. Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde yaşamını yitirenlere rahmet, yaralananlara da şifa dileğinde bulunan Ersun Özkan, yıllardır sağlık sisteminde ciddi değişim yaşandığına dikkat çekti. 2000’li yılların başlangıcından günümüze kadar sağlık alanında birçok değişimi birlikte yaşadıklarını, yaşanan bu değişimlerde eczacılar olarak gerçekleştirilen olumlu adımları alkışladıklarını, yanlışlıkları da sorumlulukları gereği ortaya koyduklarını ifade eden Eczacı Odası Başkanı Özkan şöyle konuştu:

DOKTORA GİTME SIKLIĞI ARTTI

eczaci_park“Sağlıkta dönüşüm dediğimiz değişim süreci  bu gün hastanın doktora ve ilaca ulaşımını kolaylaştırsa da bu kolay ulaşımın sonucu olarak da Sosyal Güvenlik  Kurumunun harcamaları  fazlasıyla arttırmıştır. 2005 - 2006 yıllarında hastalarımızın doktora gitme sıklığı yıllık ortalama 2.5  iken bugün yıllık olarak yaklaşık 8’e çıkmıştır. Yine 2005 yılında yıllık toplam sağlık harcaması 13.608 milyar TL iken bugün 46 milyar TL’ye (yaklaşık 3.4 katına), ilaç harcamaları ise 2005 yılında yaklaşık 7 milyar TL iken, bu gün 16 milyar TL (2.3 katı ) civarına çıkmıştır.

Oranlardan da anlaşılacağı gibi, sağlıkta dönüşüm olgusu, gelinen nokta da  sağlık giderlerini arttırmış, SGK da bu  giderleri aşağıya çekebilmek için çeşitli uygulamaları hayata geçirmiştir. Özellikle kamu kurum ıskontosu uygulamaları bu gün bu tür ilaçlara ulaşılamamasının en büyük nedenlerinden biridir. Kısacası kamu kurum  ıskontosu  ilaç firmalarının yurtdışında 100 Euro’ya sattıkları bu tür bir ilacı Türkiye’ de 60 Euro’ya satmak zorunda kalmaları anlamı taşıdığından ilaç firmaları bu tür ilaçları ülkemize getirmemektedirler. Bu gün çoğunlukla ileri üretim teknolojisi gerektiren ve bazı hastalıkların tedavisinde olmazsa olmaz durumda olan ilaçlar maalesef ülkemizde özel izinle TEB tarafından getirtilerek hastalara ulaştırılmaya çalıştırılmaktadır.

HASTALARIN İLACA ULAŞIMI KOLAYLAŞTIRILMALI

eczacianitBu noktada buradan yetkililere bir kez daha kamuoyu nezdinde seslenmek istiyorum. Başta kanser olmak üzere kimi kronik hastalıkların pençesine düşen hastalarımızın, ilaca ulaşamaması gibi bir gerekçe ile tedavi alamamasını ve hayatını kaybetmesini engellemek için biran önce gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak bu tür ilaçların tüm eczanelerimizin raflarında yerini alması sağlanmalı ve hastalarımızın  ilaca ulaşımı kolaylaştırılmalıdır.

Eczacılar olarak bizlerin, hasta danışmanlığı, ilacın hastaya ulaştırılması, hastaların tedavilerinin izlenmesi gibi görevlerimizi yerine getirirken, sürekli zorluklarla karşılaştığımızı da biliyorsunuz. Eczanelerimizde bizleri hastalarımızla karşı karşıya getiren mevzuat uygulamaları, ilaç ile hastanın arasına çeşitli adlar altında paranın girmesi, eczacıların içinde bulunduğu ekonomik darboğaz, yeni açılan eczacılık fakültelerinin mezunlarına serbest eczane açmaktan başka şans tanınmaması, ilaç şirketlerinin umursamaz ve duyarsız tutumları, ilaç fiyatları baskılanmaya çalışılırken eczacının emeğine el konulması gibi sorunları sürekli olarak yaşıyor ve artık bu sorunlarımızın son bulması gerektiğini kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°