Hayata Dair Seçimlerimizi Sürüngen Beynimizle Yapıyoruz

Hayata Dair Seçimlerimizi Sürüngen Beynimizle Yapıyoruz

Dr. Clotaire Rapaille'nin Kultur Kodu (The Culture Code)' adlı kitabında acikladigi bu teoriye gore secimlerimizi once daha onceki deneyimlerimizden yararlanarak bilincaltimiz araciligiyla yapiyoruz ve secim yaptiktan sonra bunlara mantikli nedenler yukluyoruz. Aslinda bu yeni bir fikir degil yillar icinde Gestalt, Warner Erhard, Richard Bandler, John Grinder ayni seyi farkli yontemlerle dile getirmislerdi. Dr. rapaille'in fark yarattigi alan bu teorisi sayesinde  bir cok sirketin deyim yerindeyse koseyi donmesini saglamasi. Ornegin Japonya pazarına girmek isteyen ancak başarısız olan Nestlé için, Japonlar’ın kafasında kahve ile ilgili bir “ilk izlenim” olmadığını keşfeder. Japon halkı, çayla ilgili çok güçlü bir ilk izlenime sahipti. Bunun üzerine, Nestlé’ye bu zihinsel kategoriyi yaratmaları gerektiğini söyledi ve birlikte çocuklar için kahve aromalı bir şekerleme urettiler. Böylelikle kahve için bir ilk izlenim yaratılmış oldu. Bir süre sonra insanlar kahvenin tadına alışti ve ilerleyen kuşaklarda Japonya’daki kahve pazarı büyüdü.
Doktor ayrica bir baska cokuluslu sirkete, ekolojik degilse bile ekonomik nedenlerle almamalari gerektigini dusunen insanlara daha pahali, daha buyuk arabalari nasil satabilecegini gosterdi. Ve hepsinden daha etkileyicisi, bir tutun firmasina ' yeni nesile' sigara satmasinda yardimci oldu.
Nasil becerdi peki bunlari? Neydi mesele? Rapaille oncelikle kavramlarin bilincaltindaki kilit noktalarini bulup daha sonra bu noktalar ustunden pazarlama plani olusturuyordu.
Yukarida verdigimiz ornekleri doktorun dilinden incelememiz gerekirse :

Kahve- cogu avrupali kahve icicisi icin kilit cagrisim hos koku ve evdir. Neden peki? Cunku bebekler kahve icmez; tadini sevmezler. Ama kokuyu hatirlarlar. Kahve reklamlarinda hos kokuy agirlik verilirken tattan neredeyse hic bahsedilmemesi bu yuzdendir.

Araba- peki araba? Arabanin gizli kodu nedir? Eh arabalarin iki fari ve aralarinda izgarasi vardir. Bu bir surattir ve suratlarin karakterleri yani kimlikleri vardir. Kullanicilar arabalarinin kimliginin kendilerinikiyle eslesmesinden hoslanir. Son donemlerde Toyota'nin kullandigi 'benim babam toyota gibi adam' ya da Nissan'in kullandigi ' sehrin asi genci/ sehrin haylazi ' sloganlari bu teori ustune kurulmustur.
Gulunc sekilde randimansiz, sirf yaya ezmek icin tasarlanmisa benzeyen kent garabeti Hummer'i dusunelim mesela. Kullanilis amaci sadece kimlik tanitimidir. Hummer soyle der: kavga istiyorsan kavga ederim ama olen sen olursun.
Zenginlikle ozdeslesmis Ferrari 'ben mukemmelim ve bana sahip olmak icin senin de mukemmel olman sart' demektedir.

Benim en ilginc buldugum pazarlama yontemi sigara icin; Sigaranin kodlari, yasak, yetiskin ve risklidir. Haliyle hukumetlerin sigara firmalarini paketlerinin uzerine sadece yetiskinlere satilabilecegi, 18 yas altina yasak oldugu turunde uyarilar yazmaya ve paketlere dikkat: sigara oldurur. Yazmaya mecbur etmeleri sadece urunun potansiyel icici gozunde cekiciligini arttirmaktir.

unalgamzebasak@gmail.com
www.gamzebasakunal.com
Gamze Başak ÜNAL

adanaulus

10.11.2013 14:36:34

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI