Boston şehrinin büyük otellerinden birinde oturan bir hanım, bir gün büyük bir sinirle otel müdürüne çıkar.
-“Bu kadar senedir müşterinizim ama,artık tahammülüm kalmadı. Yanımdaki odada herifin biri sabah akşam piyano çalıp duruyor, gürültüye dayanamıyorum. Buna muhakkak bir çare bulun,” der.Otel müdürü şaşkınlık içinde,
-“Af edersiniz madam, ama odanızın yanında piyano çalan ünlü piyanist Paderevski’dir ve vereceği konsere hazırlanıyor,”diye cevap verir. Kadın,
-“Ne? “Paderevski mi? Şu Polonya Cumhurbaşkanlığını sanatı için terk eden meşhur piyanist ha,” der.
Ertesi gün kadının odası bütün tanıdıkları ile dolar. Hepsi hayatlarından memnun, bedavadan Padevereski’yi dinlerler.
Değişen nedir? Sadece kadının düşünceleri. Piyano aynı piyano,çalan aynı adamdır. İlk önce o kadına bir gürültüden başka bir şey olmayan ses, sonra bir saati için 20 dolar ödemek zorunda kalacağı konser şeklini almıştır.
EĞER BÜTÜN GÜNÜMÜZ; ŞİKAYET, SIKINTI, ÖFKE, TENKİT, NEFRET, KISKANÇLIK, ŞÜPHE, KORKU, ÜZÜNTÜ VEÜMİTSİZLİK İÇİNDE GEÇİYORSA,
• MUTLU OLMAMIZA, KENDİMİZDEN, HAYATTAN, ETRAFIMIZDAKİLERDEN MEMNUN OLMAMIZA İMKAN YOKTUR
AMA BU SÖYLEDİKLERİMİ GENELLEMEYİNİZ. ÇÜNKÜ,
• HER GÜRÜLTÜNÜN ARKASINDAN PİYANO RESİTALİ ÇIKMAZ, FAKAT HEPSİNDE ŞİKÂYETİMİZİ UNUTTURACAK BİR GEREKÇE BULUNABİLİR.
