HAYVAN VARLIĞININ YARISINDAN FAZLASINDA KİMLİK BELGESİ YOK
Manşet Haber 9.03.2018 13:30:46 0

HAYVAN VARLIĞININ YARISINDAN FAZLASINDA KİMLİK BELGESİ YOK

HAYVAN VARLIĞININ YARISINDAN FAZLASINDA KİMLİK BELGESİ YOK

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in ülkemizde ‘Hayvan Kimlik Belgeli’ kayıtlı hayvan varlığıyla ilgili soru önergesini yanıtlan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, 2017 yılında 7.990.705 adet sığır cinsi hayvan ile 19.608.327 adet koyun keçi türü hayvanın kimliklendirilerek kayıt altına alındığını açıkladı.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde, “Sığır cinsi hayvanlar için düzenlenen hayvan pasaportuna sahip hayvan sayısı kaçtır? Hayvan Kimlik belgesi almamış üretici var mıdır? TÜRKVET tarafından sığır cinsi ve koyun, keçi türü hayvanların, kulak küpesi ile kayıt altına alınanların sayısı kaçtır? Kayıt altında olmayan koyun keçi var mıdır?” şeklinde sorular yöneltti.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, Sığır cinsi hayvanların, 'Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği' gereği küpelenerek kayıt altına alındığını, kayıt altına alınan sığır cinsi hayvanlar için 'hayvan kimlik belgesi (hayvan pasaportu)' düzenlenerek hayvan sahibine teslim edildiğini bildirdi.
Bakan Fakıbaba, “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Koyun ve Keçi Türü Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 4 Nisan 2017 tarihli ve 30028 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanmış olup, bu kapsamda 31.12.2017 tarihine kadar her yaştaki sığır cinsi hayvanlar ile koyun ve keçi türü hayvanların küpelenerek TÜRKVET'te kayıt altına alınması ve işletmelerde kayıtlı hayvan mevcudunun güncellenmesi çalışmaları yapılmıştır” açıklamasında bulundu.
Fakıbaba, “TÜRKVET'te 2017 yılında 7.990.705 adet sığır cinsi hayvan ile 19.608.327 adet koyun keçi türü hayvan kimliklendirilerek kayıt altına alınmıştır” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Hayvan Kayıt Sistemi olan TÜRKTEV’de kayıtlı hayvan sayısının, Türkiye’deki hayvan varlığının yarısı kadar bile olmadığına dikkat çekti. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, ülkemizde sığır cinsi büyükbaş hayvan sayısı 14 milyonun üzerindedir. Koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvan varlığı ise 45 milyona yakındır. Ancak hayvan kimlik belgesi ile kimliklendirilen hayvan sayısının, var olan hayvan sayısının yarısından bile az olması dikkat çekicidir. Genelde mevcut veriler değerlendirilerek kararlar alınmaktadır. Kayıt dışı varlığı alınan kararların uygulamada yanlış ya da eksik olarak işlemlerin yapılmasına yol açtığı bir gerçektir. Günümüzde Çiftçi Kayıt Sistemi nin dahi gereken boyuta erdirilememesi soruna çözüm üretmesi gerekenlerin yeterli uğraş vermediğinin göstergesidir ” diye konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°