HDP herkesin ortak projesi
Manşet Haber 7.05.2015 16:58:32 0

HDP herkesin ortak projesi

HDP herkesin ortak projesi

hdp Adana ESOBHDP Adana milletvekili adayları Meral Danış Beştaş ve Tugay Bek, HDP’nin tüm halkların ortak projesi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gün önce Siirt’te okuduğu şiire değinen Meral Danış Beştaş, “İki gün önce Siirt’te gitmiş ve daha önce ceza aldığı şiiri okuyup sanki birilerine ders veriyor gibi kendisini gösteriyor. Halbuki o cezalandırmaları, o tutuklamaları bizler çok iyi biliriz. Onların bu kadar işsizlik, yoksulluk, kadın cinayeti, kadın şiddete, uyuşturucu gibi sorunlarına değinmiyor; kendisine değiniyor. Bizler halkın sorunlarının çözümünü istiyoruz” dedi. 7 Haziran’da AKP’ye güçlü bir tokat vuracaklarını dile getiren Tugay Bek, “Bunlarınki çıkar birlikteliği. Biz gemide bir delik yarattık mı, gemi su almaya başlayınca hepsi o gemiyi terk edecek” dedi.

Denetleme önemli

Seçim bildirgesinde esnafların üzerindeki vergi yükünü azaltmayı vaat eden HDP’nin Adana Milletvekili Adayları Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni (Adana ESOB) ziyaret etti. Birliğe bağlı esnaf odası başkanlarının ve Adana ESOB Başkanı Kazım Barışık’ın kabul ettiği HDP Adana Milletvekili Adayları Meral Danış Beştaş ve Vedat Özkan katılımcı bir demokrasiyi kabul eden bir parti olduklarını belirterek odaların iktidar ve muhalefeti denetlemek gibi bir hakkı olduğunu söyledi.HDP Yenibey2

Sandık eşittir demokrasi değil

İktidarın “Ben sandıktan çıktım; istediğimi yaparım. Sandık eşittir demokrasi” düşüncesi kabul etmediklerini ifade eden Meral Danış Beştaş, “Biz demokrasinin sadece 4 yılda bir oy vermek olduğunu düşünmüyoruz. Katılımcılığı önemsiyoruz” dedi. Denetleme mekanizmasının demokrasinin en temel kurumlarından olduğunu ifade eden Beştaş, “Halkın kendi seçtiği temsilcilerini denetleme hakkı çok önemli. Sizin gibi odaların iktidarı ve muhalefeti denetleme gibi bir sorumluluğu var. Bunu önemsiyoruz” dedi. Bu seçimde tek adam sistemi ile demokrasi arasında bir seçim yapılacağını ifade eden Beştaş, HDP ile halkın, sivil toplumun, yerel dinamiklerin söz sahibi olacağı bir demokrasi anlayışının geleceğini söyledi.

Hukuk güvenliği kalmadı

Kritik bir dönemden geçildiğini ifade eden Vedat Özkan, ülkede hukuk güvenliği kalmadığını belirterek hukukun siyasallaştığını ifade etti. Hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediğini dile getiren Özkan, demokrasinin yerleşmesi, herkesin kendini özgürce ifade edebilmesi için 7 Haziran’da HDP projesine destek istedi. HDP adaylarını sıcak karşılayan Kazım Barışık adaylara başarılar diledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°