HDP: İfade Özgürlüğünü Önemsiyoruz
Manşet Haber 17.04.2015 09:38:02 0

HDP: İfade Özgürlüğünü Önemsiyoruz

HDP: İfade Özgürlüğünü Önemsiyoruz

hdp_cgc_ziyaretHDP Adana Milletvekili Adayları Rıdvan Turan, Meral Danış Beştaş, Vedat Özkan ve Feride Peynirci ÇGC’yi ziyaret etti.

HDP’den yapılan açıklamaya göre, 40’ıncı yılını kutlayan Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ne yapılan ziyarette HDP Adana Milletvekili Adayları düşünce ve ifade özgürlünü kayıtsız şartsız önemsediklerini dile getirdiler. Meral Danış Beştaş, basına yönelik baskıların kendilerini endişelendirdiğini dile getirdi. Basında ciddi bir algı operasyonu yürütüldüğünü ifade eden Beştaş, Kabataş olayında ve yakın zamanda Ağrı’daki çatışmada yaşananların en akılda kalanlar olduğunu ifade etti.

HDP’nin barış sürecinin devam etmesini istediğini kaydeden Rıdvan Turan, AKP’nin 12 yıllık iktidarı sürecinde neye el attıysa geriye götürdüğünü belirterek bunu en ağır hisseden illerden birinin Adana olduğunu ifade etti. Adana’nın işsizlikte ilk sıralarda yer aldığını belirten Turan, genç işsizliğin de Adana’nın önemli sorunlarından biri olduğunu belirterek işçilerin önünü açacak demokratikleşme programı ile bu sorunları açacaklarını ifade etti.  HDP’nin Türkiye’nin sigortası konumunda olduğunu ifade eden Vedat Özkan, HDP’nin yüzde on barajını aşarak meclise girmesi durumunda AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını söyledi.

ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Baştuğ, adaylara çalışmalarında başarılar diledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°