HDP’den Adana’da Kürtçe ve Türkçe Teşekkür
Manşet Haber 19.06.2015 14:38:16 0

HDP’den Adana’da Kürtçe ve Türkçe Teşekkür

HDP’den Adana’da Kürtçe ve Türkçe Teşekkür

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Türkiye’de belkide en çok oyunu artırtdığı kent Adana oldu. 14 Milletvekilinden 2’sini kazanan HDP, Adana’nın en işlek D-400 yolunda Kürtçe ve Türkçe “Teşekkürler Adana” pankartları astı.

HDP 7 Haziran seçimlerinde Adana’da sandığa giden 1 milyon 254 bin 333 seçmenden 177 bin 359’unun oyunu aldı. HDP, 2011 yılına göre Adana’da oy oranında da aldığı oydada çıkardığı milletvekili sayısında da yüzde 100 artış gösteren tek pareti oldu.

HDP’nin 2011 yılında Adana’da 90 bin 268 olan oyunu 177 bin 359’a çıkardı. Yüzde 7.71 olan oy oranını da 14.43’e yükseltti. HDP Adana’da aldığı bu oy ile TBMM’ne 2 milletvekili gönderdi.

HDP 3. Sıra Milletvekili Adayı Av. Vedat Özkan tarafından hazırlanan bilbordda HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın fotoğraflarının üstünde Türkçe ve Kürtçe “1Teşekkürler Adana” yazıları bulunuyor.(Fotoğraf: İsmail BAŞKAN)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°