Hem masada olacağız hem alanda
Manşet Haber 5.09.2013 12:19:57 0

Hem masada olacağız hem alanda

Hem masada olacağız hem alanda

edip_gulnarTürk-İş 4. Bölge temsilcisi Edip Gülnar,  Mustafa Kumlu’nun Genel Başkanlık görevinden ani istifasının ardından Genel Başkanlığına Türk-İş Mali Sekreteri Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay’ın  seçilmesinin beklenen bir sonuç olduğunu söyledi.

Edip Gülnar, yaptığı yazılı açıklama ile Türk-İş Konfederasyonun da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye’nin en büyük ve köklü işçi konfederasyonu olan Türk-İş’de  Genel Başkanlık değişimini ‘Kan Değişimi’ olanak nitelendiren Edip Gülnar, “Bu zamana kadar işçinin her zaman yanında olan Türk-İş bundan sonra da işçinin, emekçinin yanında olacaktır. Taviz vermeden yoluna devam eden Türk-İş, yaşanan bu gelişmenin ardından yoluna emin adımlarla devam edecektir. İşçinin, emekçinin alın teri kurumadan hakkını alabilmesi için tüm gücünü kullanan Türk-İş, bugünden itibaren hem masada hem de alanlarda olacaktır” dedi.

Türk-İş Mali Genel Sekreteri Ergün Atalay’ın ilk yönetim kurulu toplantısında Genel Başkan seçildiğini anımsatan Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Mustafa Kumlu’nun Genel Başkanlığı görevinden istifa etmesinin ardından Yönetim Kurulu’nun birinci üyesi olan Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar göreve çağrıldı. Ardından yapılan İlk yönetim kurulu toplantısında Türk-İş Mali Genel Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay, Genel Başkanlığı’na seçildi. Bunun yanı sıra Genel Sekreterliğe Pevrul Kavlak, Mali Sekreterliğe Ramazan Ağar, Genel Eğitim Sekreterliğine Nazmi Irgat ve Genel Teşkilatlandırma Sekreterliğine ise Eyüp Alemdar getirildi. Yeni Yönetimde görev alan Koop-İş Genel Başkanı ve yeni Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar’ın başarılı işlere imza atacağına inanıyoruz. Ayrıca Adana’mızın yüz akı yeni Mali Sekreterimiz Sayın Ramazan Ağar’a da başarılarının devamını diliyoruz. Türk-İş  bundan önce olduğu gibi bundan sonra işçinin, emekçinin hakkının aranmasında tüm sendikalara öncülük edeceğine inancımız tamdır. ”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°