HER DÖRT ERKEKTEN BİRİ OBEZİTE
Manşet Haber 6.09.2016 10:18:27 0

HER DÖRT ERKEKTEN BİRİ OBEZİTE

HER DÖRT ERKEKTEN BİRİ OBEZİTE

Çağın vebası olarak adlandırılan obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bilgi eksiklikleri nedeniyle gün geçtikçe artıyor. Obezite vücuttaki dengeleri altüst ederek pek çok ciddi hastalığa ve kansere neden oluyor. Yapılan araştırmalar, obezitenin görülme sıklığının son 10 yılda erkeklerde 2 kat arttığını ve Türk erkeklerinin dörtte birinin obezite sorunu ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Obezite erkeklerde sperm kalitesini düşürüyor ve tedavi edilmediği takdirde kısırlığa bile neden olabiliyor.

Prof. Dr. Alihan Gürkan, obezite hakkında bilgi verdi. “Obezite kanser, diyabet ve kalp hastalığı riskini artırıyor” diyen Gürkan şu uyarı ve önerilerde bulundu:

“Obezite; besinlerle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturur. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteye neden olur. Yapılan araştırmalar, diyet ve egzersizle kilo verebilen kişi sayısının %3- %10’u geçmediğini göstermektedir. Geriye kalan %90, kanser, diyabet ve kalp hastalığı riski altındadır. Obezite gençlerin yaşamını da önemli ölçüde etkilemektedir. 20 yaşındaki bir gencin yaşam beklentisi, yaşıtlarına oranla 12 yıl azalmaktadır.

KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR

Yapılan çalışmalar, şişman erkeklerin obezite nedeniyle sperm kalitelerinin düştüğünü göstermektedir. Normalde erkeklerde yağ dokusundan ostrojen hormonu az miktarda salgılanmaktadır. Obez erkeklerde yağ dokusunda testesteronun östrojene dönüşmesi artar ve dolayısıyla testesteron azalır ve buna bağlı olarak da sperm kalitesi düşer. Fazla kilosu olan erkeklerde hormon düzensizlikleri ideal kiloya sahip olanlara göre daha yüksektir. Ayrıca obezite erkeklerde kolon ve prostat kanserleri görülme sıklığını artırmaktadır.

1 kilo vermek yılda 100 bin vakayı engelleyebilir: Kanserlerin %7’sininin oluşumunda obezitenin doğrudan etkisi vardır. Pek çok kronik hastalığın en önemli nedeni olan aşırı kiloların kontrol altına alınması, yalnızca estetik değil sağlık açısından da büyük önem taşımaktadır. Eğer bir kişi vücut kitle indeksini %1 azaltırsa ya da yaklaşık olarak 1 kilo kaybederse, dünyadaki yıllık 100 bin kanser vakası engellenebilir. Obezite tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok ciddi bir sağlık problemidir. Obezite bir estetik veya duruş problemi değil, hastalıktır. Yapılan araştırmalar 2030 yılında obezitenin yılda 500 bin kanser vakasına neden olacağını göstermektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de bu tablodan payını alması kaçınılmazdır. O nedenle hem kişisel hem de toplumsal olarak gerekli tedbirlerin vakit kaybedilmeden alınması gerekmektedir.

CERRAHİ TEDAVİ HAYAT KURTARIYOR

Obezite cerrahisi kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmayıp, yaşam kalitesini arttırır. İnsanların yaşamları boyunca kilo almaları, kanser konusunda her zaman risk oluşturmaktadır. Her 3 kişiden birinin yaşamını aşırı kilolu olarak sürdürdüğü ABD’de mide ve bağırsak kanserine yakalanan hastaların önemli bir bölümü obez bireylerdir. Kanser nasıl ciddiyetle ele alınan ve tedavi edilen bir hastalıksa, obezite de aynı şekilde tedavi edilmelidir. Tedavide en etkili ve kalıcı yöntem cerrahidir. Diyet ve egzersizle daha düşük oranda başarı sağlanırken, cerrahide bu oran çok daha yüksektir. Dolayısıyla obezite hastalarının kalp damar sistemi hastalıklarına yakalanmaması, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi rahatsızlıklar oluşmaması için vakit kaybetmeden tedavi olması çok önemlidir. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olarak belirlenmektedir. Hastalar konforlu bir ameliyat sürecinin ardından kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebilme ve uygun planlama ile ideal kilolarına kavuşabilmektedir.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°