Her sorununa dokunacağız
Manşet Haber 19.07.2013 11:11:09 0

Her sorununa dokunacağız

Her sorununa dokunacağız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Akif Kemal Akay, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) gibi köklü ve güçlü örgütlü bir yapının AKP iktidarı tarafından hedef alınmasına tepki gösterdi. Çalışmaları kapsamında toplumun tüm kesimleriyle görüşmelerini sürdüren Akay, TMMOB Şehir Plancıları Odası Adana Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya’yı ziyaret etti.

akay_ulasAdana’nın genel sorunlarına değinen ve torba yasa kapsamında tüm yetkileri ellerinden alınmaya çalışılan TMMOB’ye karşı girişilen tavrı eleştiren Akay, “TMMOB’yi etkisi altına alamayan iktidar işlevsizleştirme ve içini boşaltma politikaları ile antidemokratik yasalar yürürlüğe koymaya başladı” dedi.

ADANA’YI KONUŞTULAR

Adana'nın modern şehir planlanması açısından bulunduğu noktayı detaylı olarak analiz eden Akay ve Çetinkaya, yeni ve güçlü bir Adana için nelerin yapılması konusunda fikir alışverişinde bulundular.

Dünyadaki şehir modellerinin incelenip Adana'nın özüne ve kültürüne uygun bir yapı oluşturulması gerektiğini vurgulayan Akay, şunları söyledi:

“Bunun gerçekleşmesi için de sizin gibi kent sorunlarına duyarlı sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Plan ve projeleri başarıyla hayata geçirebilmek için de şimdiden elimizi taşın altına koymamız lazım. Bu konuda da disiplinler arası çalışmayla kamuoyu gücünü de dikkate alarak hareket etmeliyiz. Kamuoyuna sunduğumuz projelerin TMMOB camiası ve sizler gibi değerli başkanlar tarafından değerlendirilmesini diliyorum. Adana’nın gelişimi ve çağdaş bir görünüme kavuşması için ortak hareket etmenin temelinin şimdiden atılması gerektiğine inanıyorum. Hayatın her sorununa dokunan projelerle sosyal belediyeciliği Adana'ya getireceğiz.”

FİLM PLATOSU

Adana’nın dünya ölçeğinde bir film platosuna ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Akay, “İçerisinde birçok insana iş imkanının sağlanacağı ve hemen her sektörün yer alacağı film platosu Adana’nın çehresini değiştirecek projelerden biri olacak. Yaşlılarımızı huzurevinden kurtaracak ve kadınların eve mahkum olmasını engelleyecek bir 3. Bahar Köyü inşa etmeyi planlıyoruz. Bu projemizle yaşlılarımıza hem konforu ve tüm olanakları sağlayacak hem de onların gönüllerini kazanacağın. Ev kadınlarımız da yaşama daha sıkı sarılacak” diye konuştu.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Ulaş Çetinkaya ise Akif Kemal Akay’ın TMMOB’ye desteği ve demokratik tepkisi için teşekkür etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°