HOŞÇAKAL 5 OCAK STADI
Manşet Haber 14.02.2021 22:20:35 0

HOŞÇAKAL 5 OCAK STADI

HOŞÇAKAL 5 OCAK STADI



83 yıllık tarihi 5 Ocak Stadı'nda son derbi maç oynandı… Adanaspor ile Adana Demirspor yenişemedi ve maç 2-2 sona erdi…
Kimbilir kaç maç izledik, sayısını hatırlamıyoruz...
Şampiyonluklara tanık olup sevindik...
Gün geldi Adanaspor, gün geldi Adana Demirspor'un küme düşmeleri ile üzüldük.
İki takımımız da artık yeni statta mücadele verecek. Gönlümden geçen odur ki Yeni stada 5 Ocak Stadı ismi verilir. 5 Ocak 1922 yılında Adana düşman işgalinden kurtarıldı. 1938 yılında hizmete açılan stada ilerleyen yıllarda 5 Ocak Stadı ismi verildi.
İşte bu yüzden 5 Ocak tarihi Adanalılar için önemli ve anlamlıdır. Şimdi tarihi 5 Ocak Stadı'na veda zamanı...
5 Ocak Stadı’na yakışır şekilde derbi maçla veda ettik…
Adana deyimiyle dünkü maçta ne şiş yandı, ne de kebap… Adana Demirspor öne geçti, Adanaspor beraberliği yakaladı, ardından Turuncu-Beyazlılar, Mavi-Lacivertli ekip karşısında 2-1 öne geçti.. Tam maç bu skorla bitti bitiyor derken, Adana Demirspor maçın uzatma dakikalarında beraberlik golünü buldu karşılaşma 2-2 sona erdi…
Son derbi maçta 4 gol izledik ve bir aksilik olmazsa maçlar önümüzdeki haftadan itibaren yeni statta oynanacak…
5 Ocak Stadı artık anılarımızda yaşayacak.
Hoşçakal şampiyonluklar...
Hoşçakal küme düşmeler...
Hoşçakal 83 yıllık 5 Ocak Stadı...




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°