Hukuk, Teknoloji İle Uzlaşmalı
Manşet Haber 9.10.2013 12:49:25 0

Hukuk, Teknoloji İle Uzlaşmalı

Hukuk, Teknoloji İle Uzlaşmalı

ceptelefonu11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şûrası’nda haberleşme alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler ve “İletişimin Geleceği” masaya yatırıldı. TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Adil Zafer Müftüoğlu, Şûra kapsamındaki Haberleşme konulu Eşzamanlı Sektör Panelinde telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren sanayiciler ve işadamları adına kamu kurumları ve STK’lar ile hukuk ve teknoloji sistemlerinin ilişkilerini değerlendirdi, Ar&Ge ve sayısallaşmanın önemini vurguladı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği Şûra’da hava, deniz, kara ulaşımı ile boru hatları ve haberleşme sektörlerinin geleceği ile 2023 ve sonrası için hedefler görüşüldü. Şûra kapsamındaki Haberleşme konulu Eşzamanlı Sektör Panelinde yaptığı konuşmada ülkemiz haberleşme sektörünün son yıllarda büyük başarı hikayelerine imza attığını ifade eden Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Zafer Müftüoğlu, “Geride bıraktığımız dönemlerin verilerine göz attığımızda bu başarıyı net bir şekilde görebilmek mümkün olmaktadır. Figürler girişimcilerin Türkiye elektronik haberleşme pazarına olan ilgisine işaret etmektedir” diyerek pazarın gelişimi hızlı, sürekli ve teşvik edici bir nitelik taşıdığını vurguladı.

Belirlenmiş olan 2035 hedefleri doğrultusunda olumlu adımlar atılabilmesi için Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi kurumlarla sektör STK’larının sürekli ve kalıcı iletişim içerisinde olmasının önemine değinen TÜTED Başkanı Adil Zafer Müftüoğlu, “Bu gibi kurumların, telekom sektörünü etkileyecek kararlar alırken sektörün geribildirimlerini dikkate almaları gerekmektedir” dedi

TEKNOLOJİ GERÇEKLER

Ülkemizde hukuk sisteminin ışık hızını yakalayan teknolojik gelişmelere ayak uyduracak bilgi ve birikime sahip hale getirilmesinin üzerinde duran TÜTED Başkanı Adil Zafer Müftüoğlu, hukuk sistemleri ile teknolojinin sınır tanımayan gelişiminin aynı yöne bakışını sağlamak ve potansiyel yatırımların önünün tıkanmasını önlemek için bilişim hukuku alanında eğitim almış hakim ve savcıların görevlendirildiği ihtisas mahkemeleri kurulmasının gereğini ve hukukçular ile ICT sektörünün kanaat önderlerinden oluşan ve birbirleri ile sürekli istişare halinde olan bir kurumun önemini vurguladı.

Adil Zafer Müftüoğlu, sektörün büyüme hızının artırılması ve bir bilgi toplumu oluşturulması için atılması gereken adımlardan bazılarını AB mevzuatına uygun olarak ‘evrensel hizmet haricinde kamu yardımlarının kullanımına’ yönelik bir altyapı oluşturulması yoluyla gelir seviyesi düşük bireylerin genişbant hizmetlere ulaşması, vergi oranlarının teknoloji kullanımını destekleyecek şekilde, kullanıcının yararlanma maliyetini düşürecek seviyelere getirilmesi olarak sıraladı. Müftüoğlu, sektörle ilgili yapılacak düzenlemelerde sektör dinamikleri ve sektörün gelişim trendinin mutlaka gözetilmesinin gerektiğini belirterek; “Bu konuda bizler STK’lar olarak düzenleyici etki analizleri süreçlerine katkı vermeye hazır olduğumuzu bildirmek isteriz” şeklinde konuştu.

YERLİ ÜRÜNLERE ÖNCELİK

Telekom sektörünün, sayısallaşmaya ve bilgisayar okuryazarlığının artırılmasına öncülük etmesi gereken sektör olduğunu belirten Adil Zafer Müftüoğlu bu doğrultuda abonelik süreçlerinin sayısallaştırılması, sayısal sözleşme gibi uygulamalara geçilebilmesi, ayrıca genişbantın yaygınlaşması için hanelerde kullanılan bilgisayar türü cihazların kullanımının teşvik edilmesi için düzenlemelerin yapılması gereğini vurguladı. AR&GE desteği alan başarılı yerli ürünlerin, yazılımların, çözümlerin, Batı ve Uzakdoğu ülkelerinde olduğu gibi kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları tarafından öncelikle kullanımlarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°