İhracat şampiyonlarına ödül
Manşet Haber 31.01.2013 12:01:06 0

İhracat şampiyonlarına ödül

İhracat şampiyonlarına ödül

ihracat_odul1Ege Bölgesi’nin ihracatta ve istihdamda lider sektörü Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektörü’nde, 2012 yılında en fazla ihracat yapan firmalar ödüllendirildi. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 2012 yılında 3 milyon dolar ve üzerinde ihracat yapan ve 2012 yılında Türkiye’ye 1.2 milyar dolarlık döviz girdisi sağlayan 65 üyesine ödül verdi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen “2012 Yılı Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”nde ödüllerine kavuşan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatçıları, yeni yıla ödülle ve ilave motivasyonla girmiş oldu.

“2012 Yılı Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”nde konuşan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün gerek ülke ihracatından aldığı pay, gerekse sağladığı istihdam ve katma değer açısından Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez konumda olduğunu kaydetti.

Dış pazarlarda rekabetin her geçen gün daha da çetinleştiği bir ortamda gayretleri ile zoru başaran Türkiye’ye 1 milyar dolar döviz girdisi sağlayan ihracatçıları ödüllendirerek, 2013 yılında daha da çetinleşecek olan rekabetin üstesinden gelebilmeleri için motive etmek, bu sektöre olan inançlarını pekiştirmek istediklerini anlatan Kızılgüneşler, “2012 yılında imalatçı bazında 3 milyon dolar üstü ihracat yaparak ülkemize döviz kazandıran üyelerimizi yaptıkları katkılardan dolayı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2012 yılında 1 milyar 164 milyon dolarlık ihracata imza attığını vurgulayan Kızılgüneşler, EHKİB’ten ihracat yapan üye sayısının da uzun yıllar sonra bin firmayı aşarak 1.005 firmaya ulaştığını sözlerine ekledi.

Ödül töreni öncesinde, Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kadoğlu’nun yönettiği, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Sun Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı, Farbe Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, EHKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Demoteks A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş ve EHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve FB Tekstil Ltd. Şti. Sahibi Fesih Demirer’in konuşmacı olarak katıldığı bir panel düzenlendi. Panelde hazırgiyim sektörünün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

100 MİLYON DOLARLIK İKİ FİRMA GEÇTİ

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nde, 2012 yılında iki firma 100 milyon dolar barajını geçerek platin ödülünü kazanmayı başardı. 2011 yılında olduğu gibi, 2012 yılında da 100 milyon dolar barajını Üniteks Tekstil San. Tic. A.Ş. geçerken, Sun Tekstil San. Tic. A.Ş. 2012 yılında ilk kez 100 milyon dolar barajını geçme başarısını gösterdi.

Türkiye’ye 2012 yılında 10-20 milyon dolar arası döviz kazandıran 9 firma gümüş ödüllerini alırken, 3-10 milyon dolar aralığında ihracat yapan 45 firma ise bronz ödüllerine kavuştu.

 

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°