CHP PM Üyesi ve Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Pişkin, ülkeyi sorgulayan gençliğin ve öğrencilerin baskılarla yıldırıldığını ifade ederek, 12 Eylül uygulamalarının bu iktidar döneminde de artarak sürdüğünü söyledi.
Hopa davasından tutuklandıktan 6 ay sonra serbest bırakılan Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğrencisi Can Kaya ile yaşadıkları olayları paylaştığını belirten CHP PM Üyesi Gökçe Pişkin, öğrencilerin baskı altında tutulduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:
“Metin Lokumcu’nun ölümünün ardından arkadaşlarıyla Hopa’da protesto yürüyüşü yapmak isteyen Can Kaya, arkadaşlarıyla birlikte biber gazı ve copla karşılaştı. Ardından gözaltına alınan Can, bütün Hopa davası sürecini Başbakan Erdoğan’ın ustalık döneminin ilk hesaplaşması olarak tanımlıyor. Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevinde kalmış olan Can, örgüt üyeliği , propagandası, örgüt adına suç işleme ve kasten yaralama gibi bir çok suçtan yargılanmış. Fakat bu yargılama sürecinin ne kadar objektif olduğu tartışılır. Çünkü polis arkadaşımızı göz altına aldığına kendisine şunu söylemiş “15 kişi tutuklanacaksınız. 3-5 ay yatacaksınız. Aklınız başına gelir.” Bu gösteriyor ki, arkadaşlarımızın suçsuzluğu zaten biliniyor. Fakat ağızlarına biber sürmek için hapse atılıp, cezalandırılmak isteniyor. “
GENÇLERE YAPILAN BASKININ TAKİPÇİSİYİZ
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Can Kaya’nın kendisine, “Kız arkadaşlarının tacize maruz kaldığını ve psikolojik tedavi gördüğünü “ ifade ettiğine değinen Gökçe Pişkin, “Bu kabul edilemez. Genç kadın bir siyasetçi olarak bunların takipçisi olacağım. Ülkemizi en iyi sorgulayan bireyler öğrencilerdir. Bu yapılan baskı onlara “Düşünmeyin” uyarısı manasını taşıyor. Yani 12 Eylül farklı boyutlarda devam ediyor.” şeklinde konuştu.
ÖĞRENCİLER İKTİDARIN HEDEFİNDE
Gökçe Pişkin, öğrenci hareketi yükselmeye başlayınca, öğrenci kolektiflerinin de hedef olmaya başladığına dikkat çekerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Eskiden askerle, göz altıyla, işkenceyle sindirilen gençlik bugün polisle ve uzun tutukluluk süreleriyle ve haklarında açılan sayısız asılsız davalarla sindirilmeye çalışılıyor. Maalesef bu gençlerimizi terörist ilan ederek marjinalleştiriyor ve toplumdan koparıyoruz. Toplum için mücadele eden öğrenci arkadaşlarımızı, toplum düşmanı ilan ediliyor. Bu kabul edilemez.
Can, tutukluluk süresi boyunca, görme engelli vatandaşlarımız için kitap okuyarak ses kaydı alıp, sesli kitaplar oluşturmak istiyor. Bu isteği de engelleniyor. Tutuklu öğrenci arkadaşlarımız tutukluluk süreçleri boyunca bile düşünmeye üretmeye ve bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Can ve Can gibi diğer tutuklu arkadaşlarımızın en büyük sorunlarından biri de öğrencilik koşulları. Çünkü hapishanede kitap kotası var. Ders kitaplarının hepsine ulaşamıyor.Bu öğrenci arkadaşlarımızın çoğunun haksız yere yattığını ve asılsız iddialarla uzun süre tutuklu kaldıklarını biliyoruz. Gençlikte bir uyanış var ve iktidar bunu çok iyi görüyor. Baskı arttıkça, gençler daha güçlü örgütleneceklerdir. Önümüzdeki günlerde gençlik hareketi daha sert baskılarla karşılaşacaktır. Gençliğin yanındayız ve olayların takipçisiyiz.” dedi
