“İKTİDAR” GÜVEN VERİYOR MU?

“İKTİDAR” GÜVEN VERİYOR MU?

Anketörlerin, “iktidar size güven veriyor mu” sorusuna yurttaşın verdiği yanıtın her geçen gün olumsuz yönde büyüdüğünü düşünüyorum!
Yirmi yıldır “iktidar” olmanın şımarıklığı/ uyuşukluğu/ başı dönmüşlüğüyle yadsımış olsalar da, sokakta/ pazarda olumsuzluğun estirdiği havayı böyle tanımlamak olası!
Sokağa çıkın, işleri geçen yıldan “daha iyi” olduğunu söyleyen bir avuç azınlığın “umursamazlığını” bir yana bırakırsanız, nüfusun büyük çoğunluğunun “ucuz” alış/ veriş neredeyse oraya yöneldiğini hen duyacak, hem de göreceksiniz!
Yurttaş, yaşadığı doyumsuzluğu “yadsıma” eklemine girişmiyor artık!
Örneği ister/ istemez mahalle sütçüsünden veriyorum, genellikle! Çünkü mahallelinin gördüğü/ yaşadığı “en saydam” olgu…
Bir yıl önceki kalabalığın ancak çeyreği kalmış bugün! Neden? Aileler, çocuklarına gelişme evresinde vermek zorunda oldukları bir besinden neden uzak kaldı? Neden evlerinde süt kullanmaz oldu?
Süt satıcısı, “bu meslek baba mesleği, kırk yıldır bu işin içindeyiz. Babam böyle bir zorluğu görmediğini söyledi! Ne kadar dayanırım bilmiyorum, ama bu satış artık kurtarmıyor, iki aydır soğutucunun elektrik faturasını ödeyemedim” dedi!
Süt alıcısının sorunu siz düşünün artık!
***
“İş gücünün” karşılığı, insanca yaşamını sürdürme bedeli olarak “günlerce/ sıkı pazarlıklar” sonucu anlaşmaya varılan “asgari ücretin”; bugünkü koşullarda yetersiz olduğu, birçok gereksinmeyi sağlamakta zorlanıldığını, emekçinin yeterince beslenemediğini “iktidar” bilmiyor olabilir mi?
Market raflarında en ucuz ürünlerin bile ulaşılması zor ederlerle satılması, yurttaşın her geçen gün kaygılarının artmasına neden olduğunu bilmiyorlar mı?
Pazardaki mevsimlik meyvelerin, sebzelerin yanına yaklaşmadan yalımıyla karşılaşan tüketicinin içinde bulunduğu/ yaşadığı zorlukları bilmiyorlar mı?
Kimse aklından “bilmiyor” diye söz geçirmesin; bal biliyorlar!
Daha birkaç gün önce, bir Adanalı vekille Kozan’ın köylerini gezdiklerini söyleyen AKP Kozan İlçe Başkanı, köylülerin sorunlarını dinlediklerini, çözümleri konusunda iletişime geçtiklerini dile getiren bir açıklama yaptı.
O gittikleri köylerin bazıları tarımla uğraşıyor, bazıları hayvancılık yapıyor; mutlaka anlattıkları sorunlar da bunlar olmuştur!
Örneğin hayvancılık konusunda nasıl bir “iyileştirmeden” söz ettiler, yem ederlerindeki yükselişe nasıl bir çözüm üretebildiler, ulaşımda köylünün yaşadığı sorunların nasıl çözüleceğinin sözünü verdiler!
Eğer, geçen yıl yaşanan orman yangınında zarar gören köylülere verilen “söz” gibiyse “iletişime geçmek”, gezilen köylerin umutları şimdiden kapalı!
Eğer konuşmalarına izin verildiyse; köy buluşmalarının pek de iç açıcı olmadığını, köylünün birçok sorunlarının dile getirildiğini, tepkilerin yoğun olduğunu, konuşmaya fırsat bulamadıklarını düşünüyorum!
Güzel sözcükler kurmaları, köylünün yaşamına aykırı…
***
“İktidar size güven veriyor mu” sorusu, “iktidarın” anlamlandıracağı en zor soru olmalı…
Yanıtı oldukça karmaşık!
Bakan Nebati’nin, yeni yılla birlikte “altı ay sonra gözlerimizi bir açmışız ki” diye başladığı tümcesi sorulduğunda, o günden bu güne değin yaşanan tek şey “Rusya- Ukrayna” anlaşmazlığı olmalı ki, “altı ay sonra gözlerimi bir açtım ki, karşımda Rusya- Ukrayna savaşı” dedi!
Sözüm ona, Rusya- Ukrayna savaşı olmasaymış, haziranda herkes daha çok mutlu olacakmış, daha çok sevinecekmiş, ekonomi şaha kalkacakmış…
Savaş olmasa corona virüs, corona virüs olmasa diş güçler, dış güçler olmasa muhalefet, muhalefet olmasa hayınlar, hayınlar olmasa; gerekçeler bitmiyor ki…
“İktidarın” her şey, yerli/ yerinde! Yanlışsız, her işin başında layık olan, kayırmacılık yapılmayan, cemaatlere/ tarikatlara ödün verilmeyen, akılcılık/ bilimsellik/ çağdaş uygulamalar egemen!
Bundan başka, yine Bakan Nebati, yabancı bir bakana bu “yüksek enflasyonda” sokağa rahatça çıkabildiğini, ancak yabancının yüzde on enflasyonla çıkamadıklarını söylediğinden söz ediyor!
Ne Bakan Nebati’nin, ne diğer bakanların, vekillerin halkın arasında rahatça dolaşabildiğini düşünmüyorum! Sorular geliyordur, zamlar soruluyordur, ekmek soruluyordur, şeker soruluyordur!
En çok da “İktidar bize güven vermiyor” deniyordur!
Ben sorumu yineleyeceğim; yurttaşın canı yanıyor, bunun yanıtı “sabır” ya da “şükret” demekte değil! Peki, “CHP, sen yönetmeye” hazır mısın?

Oktay EROL

9.08.2022 20:36:44

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI