“İKTİDARI” GEÇİN; “MUHALEFET” HAZIR MI?

“İKTİDARI” GEÇİN; “MUHALEFET” HAZIR MI?

Yurttaşın ekmeği geceden sabaha biraz daha küçülmüş, et almakta zorlanıyor, yağ/ şeker alacağı zaman canının derinlerinde sızılar yaşıyor, mevsimlik sebze/ meyveyi çocuklarına yediremiyor, Adana’nın sarı sıcağında dört duvar arasından çıkamıyor…
Yaşadıklarının hiçbir önemi yokmuş gibi, “iktidar size güven veriyor mu” sorusuyla karşılaşıyor!
Yurttaşın derdi, sorunu, aklından çıkarmadığı şey sanki “iktidarın” güven verip/ vermediği…
Tek adam dönemi denildi, olmaz çok partili dönem olmalı dendi, o da olmaz demokrasi güçlendirmeli denildi…
Yurttaşın yaşamı mı iyileşti, daha çok huzur mu buldu, gelecek konusunda kaygısı mı bitti, daha mı iyi anlaşıldı, yönetenler daha mı saydam oldu, yolsuzluk/ hırsızlık/ kayırmacılık/ şiddet/ haksızlık daha mı azaldı?
Halk mutlu mu, kaygıları/ korluları azaldı mı, yarına güvenle bakıyor mu?
Kendini “dev aynasında” bilen yöneticiden başka bir şey yok görülen!
***
Sabah, akşam aynı öykü, aynı masal…
“İnsanlarımızı enflasyon altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz! Çalışanlarımıza, emeklilerimize tarihin en büyük zamlarını verdik!”
İlençli (=beddua) sözcükleri de, ilenci de hiç sevmiyorum da…
Şunu söylemek istiyorum, bu yaptıklarını övenlere: “emekçiye yaşattığınızı yaşayın, bundan sonraki yaşamınızda emi!”
Beşbuçuk da değil, altıbin verin ellerine, “hadi git, bununla kiranı öde, elektrik/ su/ doğalgaz faturalarını yatır, evinin aylık gereksinmesini al, çocuklarını parka götür, pazar harcamasını yap, ayda bir kez aile olarak pikniğe git, yaz dinlencene git, bir de kenara birikim yap” de…
Söyleyin, ayın kaçına dek varırsınız? İlk hafta mı, yoksa on gün mü, onbeş gün mü? Kaç aylık kadar daha borçlandığını düşünemeyecek/ bilemeyecek denli kopuk musunuz yaşamdan?
***
O denli sevinmeyin, sevildiğinizi/ istendiğinizi/ dört gözle beklendiğinizi sanmayın hiç!
Yurttaş, kendini “en iyi yönetecek” olanı arıyor doğal olarak!
“İyi yönetenin” daha iyisi aranmaz; yurttaşın istediği ne hanlar, ne saraylar, ne de şatafat…
Bir insanın, yaşamında gereksindiği şeyleri istiyor; hepsi bu!
Yaşamını kazanacağı bir işi olsun istiyor, kiradan koruyacağı bir evi, normal bir aracı olsun istiyor! Bir de çocuklarının geleceklerinin güvence altında olmasını istiyor; eğitim döneminde, bir yerde çalışırken… Bir de yılın birkaç günü ya bir deniz kıyısında, ya da bir ormanlık alanda kendini yenilemek istiyor; hepsi bu!
Şu an ki “iktidar”, elindeki tüm olanakları çar/çur edeceğine insana harcasaydı, tarıma harcasaydı, bilime harcasaydı, gençliğe harcasaydı yurttaşın bu denli arayış içinde olacağını düşünemiyorum!
Bugün gelişmiş dediğimiz ülkelerde yapılan seçimlere katılım yüzde elli olduğunda “yeterli” bulurlar; her şeyin temelde aynı kalacağını bilmelerinden dolayı umursamazlar!
Sıradan, bir mahalle takımının aldığı skor gibi…
Ama bizde öyle değil; yurttaş “iktidara güven” konusunda her gün biraz daha bileniyor!
***
Oturduğumuz sokağın dönemecinde belediye ekmek büfesi, biraz ileride anayolun karşısına geçildiğinde de ekmek fırını var…
Geçtiğimiz yıl ekmek büfesinin önü bu denli uzun kuyruklu değildi, ayrıca cumartesi/ pazar günlerinde fırın önünde onbeş/ yirmi kişilik kuyruk olurdu!
Ekmek büfesinin önündeki kuyruk değişmediği gibi, orada artık bir “büfe önü söyleşi” kültürü oluştu! Bir önlerinde tavlaları eksik! İki saat öncesinden “ekmek alabilmek” için geliyorlar, ya bir taşın üzerine oturarak, ya da arkalarını duvara verip çömelerek beklerken birbirlerine sorular soruyorlar, dün neden gelmediğini konuşuyorlar, ekmek zammını konuşuyorlar, bir yere çıkamadıklarını konuşuyorlar…
Fırın önleri ise bir başka, büfenin ikibuçuk katı ederle ekmek alabilenlerin sayısı oldukça azalmış!
Geçtiğimiz hafta mahalle sütçüsü “böyle giderse bırakabilirim, elektrik faturaları bildiğin gibi değil” demişti!
Benzerini şimdi fırıncı söylüyor, “kapatma” girişiminde bulunabileceklerini belirtiyor!
“İktidar” yurttaşa güven veriyor mu, vermiyor mu; geçin bunları!
“Muhalefet hazır mı”, onu anlatın bize…

Oktay EROL

9.08.2022 21:17:09

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI