Manşet Haber 8.10.2020 18:16:40 0

'İKTİDARIN' İSTEDİĞİ EĞİTİM...

'İKTİDARIN' İSTEDİĞİ EĞİTİM...

 

Eğitim, kapitalist sistemin egemen gücü olan burjuvazisinin gereksinmesine göre biçimlenir.

Burjuvazinin partisi; eğitimli yurttaşı, olanları anlayan seçmeni, tepki gösteren çalışanı, sistemin doğrularını eleştiren düşünenleri sevmez!

“İktidar” için; denilenleri benimseyen, karşı gelmeyen, biat eden, sözde “uyumlu” olanlardır önemsenen!

Anımsayan vardır, geçtiğimiz yıllarda AKP’li Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “eğitim seviyesi arttıkça hitap ettiğimiz alan daralıyor” tümcesi o günlerde çok konuşulmuştu!

Bakan Yıldız’ın olanları saptamasınca, ”hitap edilen alanın” sorgulaması asıl önemli olan konu.

***

Küresel bir süreç yaşanıyor…

Dünya kapitalizmi, her ülkede kendi sınırları içerisinde farklılıklar gösteriyor! O ülkenin yurttaşlarının donanımı, örgütlülüğü, demokrasinin ölçütü, hukuk, adalet, eğitim, sağlık, emek anlayışı çerçevesinde görülen değişiklikler gözlenebiliyor!

Adına “kapitalizm” denen sistem Amerika’da başka, Avrupa ülkelerinin her birinde başka, bizde adı konulmadık sistemin başka sonuçlar oluşturabiliyor!

Hukuk, adalet, eğitim, sağlık, emek anlayışı “bizde” daha başka anlam bulabiliyor!

Başta ülkemizde “evlerinden” çıkarılmayan, online yöntemli eğitimle ekran başına bağlanan “eğitimde yitik kuşak” olarak anılacak milyonları konuşmamız/ sorgulamamız/ çözüm yolları aramamız gerekiyor, dünya karasında “aynı” küresel sorunla boğuşan ülkelerin yaptırımlarını irdelememiz gerekiyor!

Çünkü “bir yukarı, iki aşağı” uygulamalarla çözülecek bir konu değil “eğitim”!

***

Geçtiğimiz haftalarda okul öncesiyle birinci sınıflar eğitimle buluştu…

Şimdi ilkokulun ikinci, üçüncü, dördüncü,

Ortaokulun sekizinci,

Lisenin onikinci sınıfları yüz yüze eğitimle buluşacak

Bakan Ziya Selçuk açıklamasında “12 ekim pazartesi günü tüm ilkokullar ile, köy okullarında haftanın iki günü eğitim verilecek” dedi.

Bu tarihte isteyen velinin öğrencisini göndereceğini, yüz yüze eğitime katılmayan öğrencilerin EBA’daki içeriklerden sorumlu tutulacağını, cumartesi günü de okulların açık olabileceğini açıkladı!

Kısa adı EBA olarak bilinen Eğitim Bilişim Ağı övülmekle bitirilememesine karşın, yurdun dört-bir yanında oluşturduğu bunalım/ karmaşa görmezden gelinmek istense de; anlaşılmazlıklarla dolu!

EBA, sözde gereksinen her yerde “teknoloji” araçlarını kullanarak sağlanan eğitim!

Okulda öğrenci arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, sıralarıyla, bilindik anlayışıyla beyinlerde yeri olan “eğitimin”; dağların tepelerinde, internet erişimi aranan yerlerde, tek teknolojik araçla, yetersiz altyapıyla sağlanmasını beklemek…

Öğrencilerin bir bölümünü haftada iki gün okula alarak, diğer günlerde yine online eğitime bağlı bırakarak, alınmayanları “tamdan” okul dışında bırakarak yapılmak istenen şeyin; “ülkemizdeki sistemin gereksinmesine göre aldığı biçim” denmeli mi?

Denmemesi için bir “gerekçe” gösterin bana!

***

Bu yaşananlardan “görünürde”, salt öğretmen/ öğrenci/ veli etkileniyor gibi bir anlayış oluşturulmaya çalışılsa da; aileyi de, yaşadığımız kenti de, yurdumuzu da, dünyayı da etkileyebilecek bir “etken” eğitimsizlik!

Bu Adana’da böyle, İstanbul’da da…

Oğlum söz etti: İstanbul’un bilinen/ eğitimli bölgelerinde “herkesin” covid 19 kurallara uyduğunu, sosyal aralığı koruduğunu, kafelerde belli çokluğu aşmadıklarını söylerken, bir başkasının yaşamı konusunda sorumluk duyduklarını; eğitimsiz bölgelerde bunun tam tersinin yaşandığını, herkesin iç içe olduğunu, sosyal alanların geçmiş yıllarda olduğu gibi kullanıldığını da sözlerine ekledi.

“Eğitim” demiştik değil mi?

Öğrenciler okullardan uzak tutulurken, kimse müftülüklere bağlı kuran kurslarında “yatılı” eğitim görenleri göz önünde tutmuyor kanımca!

Varsılın çok çocuğu olmadığını, asgari ücretli çalışanın “sıkça yapılan çağrıya” uyarak “üç-dört çocuk” yaptığını bilmeyen yok!

Şimdi o çocuklar ard-arda büyüdüler, okullu oldular ancak okulları kapalı; intermet gerek, her birine bilgisayar gerek, çalışacakları ortam gerek…

Aldığı aylığı zorunlu tüketimine yetiremeyen asgari ücretli bir de bunlarla boğuşmalı; çocuklarının eğitimi için bunları yerine getirmeli, borçlanmalı, ödeme zorluğu yaşamalı, covid 19’un yaşattıkları burnundan getirilmeli…

Bunlar yapılmayacaksa, “çocuklar sokağa”…

Yalnız emekçinin sırtında yer bulan kapitalizmin “istenen” etkisi…

***

Şu aklımıza geliyor…

Avrupa ülkeleri de kapitalist, günler öncesinden okullar kapısını öğrencilere açtı, yüz yüze eğitime geçildi, pik yapan “olgu sayısı” korkutmadı; neden?

Avrupa ülkelerinin “örgütlü” yapısı buna izin vermiyor işte! O okullardan “yeni/ eğitimli” kapitalistlerin çıkabileceğini düşünerek “eğitimsizliği” onulmaz bir yara sayıyorlar! Öğrencinin, sistem içerisinde eğitilmesi ne denli başarılırsa, o ülkedeki kapitalizmin de başarılı olacağına inanılıyor!

Bizde adı konulmadık sistemin başka sonucu mu?

“Eğitim seviyesi arttıkça hitap ettiğimiz alan daralıyor!”

“İktidarın” istediği “bu” diyebilir miyiz?

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 14.2°