İNCEFİKİR: TURUNÇGİLDE YENİ ÇEŞİTLERLE VERİM ARTIYOR
Manşet Haber 15.12.2019 12:34:26 0

İNCEFİKİR: TURUNÇGİLDE YENİ ÇEŞİTLERLE VERİM ARTIYOR

İNCEFİKİR: TURUNÇGİLDE YENİ ÇEŞİTLERLE VERİM ARTIYOR

Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, Çukurova kentlerindeki narenciye üreticilerinin rekolteyi arttırmak ve hasat süresini farklı aylara yaymak için farklı cins narenciye çeşitlerine yöneldiğini söyledi.
Adana’da 2018’de 480 bin dekar alanda 1 milyon 400 bin ton turunçgil verimi elde edildiğini belirten İncefikir, bunun önümüzdeki yıllarda yeni cins narenciye ürünleri ile artacağına dikkat çekti. İncefikir, “ Turunçgil endüstrisi gelişmiş ülkelerde, turunçgil çeşit ıslahına yönelik çalışmalar uzun yıllardan beri sürdürülmektedir. Ancak yurt dışından getirilen çeşitlere royalite ödenme zorunluluğu olduğu gibi, çeşitlerde adaptasyon sorunları da çıkmakta; ayrıca adaptasyon çalışmaları devam ederken bazen daha yeni çeşitlerin bulunması nedeniyle söz konusu çeşitler değerini kaybedebilmektedir. Bu nedenle kendi çeşitlerimizi geliştirmek zorunluluğumuz vardır. Bu anlamda Turunçgil Araştırma Enstitüsü kurulması ve ARGE çalışmalarının desteklenmesi önem arz etmektedir” diye konuştu.
HASAT FARKLI AYLARA YAYILABİLİYOR
Üreticinin yeniliğe çok açık olduğunu, bu yüzden yeni cins narenciyeye yönelmeye başladığını belirten İncefikir şöyle devam etti:
'Adana çiftçisi dünyadaki tarımsal gelişmeleri takip ediyor. Yeni çeşitler arıyor ve ithal edip getiriyor. Bölgede son yıllarda tesis edilen yeni narenciye bahçelerinin tamamı yeni çeşitlerden oluşuyor. Eski çeşit artık bitti. Üretici yeni çeşitlerle Avrupa pazarına rahat girilebiliyor. İyi fiyatlarla ürün satılabiliyor. Yeni ürünlerle pazarlama sorunu kısmen aşılmış durumda diyebiliriz. Adana narenciyesinde en büyük sorunlardan biri hasadın belli bir dönem de yoğunlaşmasıydı. Ancak yeni cins narenciyede hasat farklı aylara yayılabiliyor. Üretici arz fazlasından dolayı fiyat düşüklüğü ile uğraşmayacak'

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°