İnşaat İşçileriyle Yemek Yedi
Manşet Haber 22.02.2014 23:33:28 0

İnşaat İşçileriyle Yemek Yedi

İnşaat İşçileriyle Yemek Yedi

zeydan_insaat_iscileri (1)Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Seyhan Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar inşaat işçileriyle öğle yemeğinde bir araya geldi.  Karalar, Adana’nın bir dönem milli gelirde 2. Sırada olduğunu ancak şu anada, işsizlikte birinci olduğunu söyledi.

İşçilerle, emekçilerle bir arada olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Zeydan Karalar, Adana’yı Seyhan’ı dönüştürmeye karalı olduğunu söyledi.  Karalar, “ Öncelikle şunu belirtmek isterim ki işçi, emekçi insanlarla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Sizler Adana’nın güzelleşmesi için çalışıyorsunuz. Bir nevi Adana’yı dönüştürüyorsunuz. Ben Adana’yı, Seyhan’ı dönüştürmeye kararlıyım.”

EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK

Adana’nın dolayısıyla merkez ilçe olmasından dolayı Seyhan’ın en büyük sorununun işsizlik olduğunu belirten CHP Seyhan Belediye Başkan Adayı Zeydan Karlar, Adana’nın, Türkiye’nin dört biryanından gelen insanlara yıllardır aş verip iş verdiğini ancak şu anda en önemli sorunun işsizlik olduğunu söyledi. Karalar yaptığı açıklamada, ”Adana’nın dolayısıyla merkez ilçe olmasından dolayı Seyhan’ın en büyük sorunu işsizliktir. Adana bir dönem Türkiye’nin dört bir tarafından gelen insanlara aş verdi, iş verdi. Bu kadar çok şehirden bir araya gelip kardeşçe yaşamayı bilen çok az yer vardır. Kimimiz Mardin’den, kimimiz Diyarbakır’dan, kimimiz başka bir ilden geldi. İşte ortak noktamız burada oluştu oda; Adana… biz bu şehir de kardeş olduk, biz bu şehir de büyüdük, bu şehirde paylaştık ama gelin görün ki şimdi bu şehir işsizlikle boğuşuyor” ifadelerini kullandı. zeydan_insaat_iscileri (3)

BİZİ İLGİLENDİRİYOR

Beğenilmeyen yöneticilerin, belediye başkanlarının değişmesi gerektiğini söyleyen Zeydan Karlar, bu şehrin huzurunun herkesi ilgilendirdiğini ancak iş, aş olmayan bir memlekette huzur olmayacağını söyledi. Karalar yaptığı açıklamada “Bu ülkenin, bu kentin huzuru hepimizi ilgilendiriyor. İşi, aşı olmayan bir kentin huzuru olmaz. Adana’yı el birliği ile huzur dolu bir kent yapmalıyız. Adana bir dönem milli gelirde İstanbul’dan sonra 2’nci sıradaydı. Ama gelin görün ki o günlerden eser kalmadı. Adana’nın işsizlikte ilk sıraya gelmesinde ulusal ve yerel politikalar etkili olmuştur. Bu nedenlerdendir ki beğenmediğimiz yöneticileri değiştirmemiz lazım. Eğer yetki verdiğimiz insanlar şehri yönetemiyorsa, yetki verdiğimiz insanlar ülkeyi yönetemiyorsa değiştirmemiz lazım. Şehre katkı koyacak vizyonu geniş insanları belediye başkanı yapmamız lazım. Bu değişimin yeri de demokrasilerde sandıktır. Sandığa gideceğiz, beğenmediğimiz yöneticiyi değiştireceğiz” şeklinde konuştu.zeydan_insaat_iscileri (2)

SOSYAL BELEDİYECİLİK

Sosyal belediyeciliğin önemine vurgu yapan Cumhuriyet Halk Partisi Seyhan Belediye Başkan adayı Zeydan Karalar, sosyal belediyeciliğin lütuf değil, görev olduğunu söyledi. Karalar, ”Bizler kentsel dönüşüm başta olmak üzere birçok proje ile bu göreve geliyoruz. Göreve geldiğimiz zaman sosyal belediyecilikte bizim olmazsa olmazımız. Zaten sosyal belediyecilik lütuf değil, görevdir. Bizlerin bu görevi layığıyla yapacağından kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°