“İNŞAAT SEKTÖRÜ EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR”
Manşet Haber 24.11.2021 21:22:27 0

“İNŞAAT SEKTÖRÜ EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR”

“İNŞAAT SEKTÖRÜ EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR”






Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu ve Adana İnşaatçılar Odası Başkanı Cuma Bozkurt, inşaat sektörünün son zamanlarda yaşadığı zorluklar karşısında acil çözüm planlarının hemen hayata geçirilmesini talep etti.





Sektörün sorunlarını dile getiren Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu ve Adana İnşaatçılar Odası Başkanı Cuma Bozkurt yaptıkları ortak açıklamada şu görüşleri dile getirdi:





 “İnşaat sektörü, ülke ekonomisi için hem katma değer yaratmakta hem de istihdam imkânlarıyla büyük bir öneme sahip olmaktadır. Ülkenin ulusal sermayesiyle ortaya çıkan İnşaat sektörü birçok meslek dalını da içerdiği için istihdama doğrudan etki etmektedir. Özellikle son yıllarda istihdam artışındaki lokomotif sektör inşaat sektörüdür. Sektör yaklaşık 250- 300 farklı sektörle sürekli ilişki içerisinde olduğundan hem doğrudan hem de dolaylı olarak istihdama büyük katkı yapıyor.





Bu anlamda konunun önemine dikkat çekmek istiyoruz. İnşaat Sektörü adeta sahipsiz bir duruma itilmiştir. Demir fiyatlarındaki fahiş artış ve Çimentodaki artışın yanında kartelleşme sektörü çıkmaza sürüklemektedir. Bunların yanı sıra İnşaat Sektörünün ana kalemlerinin enflasyon ve döviz girdi maliyetleriyle tahminlerin çok üzerinde artışı adeta sektörün temsilcisi müteahhitleri yok olmaya itmektedir.”





Haydar Çakıroğlu ve Cuma Bozkurt sektörün çözümü noktasında önerilerini de şöyle sıraladılar:





“Hükümetimizin bir an önce bu fiyat artışlarındaki soruna el atıp çözüm bulmasını istiyoruz. İnşaat Sektörünün sorunlarının çözümü noktasında özellikle Demir ve Hazır Beton fiyatları konusunda bir alt – üst fiyat limiti konulması, Kamuya iş yapan sektör temsilcisi müteahhitlerimize geçmiş yıllarda yapıldığı gibi fiyat farkı verilerek zararlarının giderilmesi, Yapı müteahhitlerimiz içinse imar engellemelerinin ortadan kaldırılarak imar sahalarının açılması ve sonuç olarak inşaat girdilerindeki yüzde 60’ ı aşan enflasyonun yarattığı zararlar bir nebze dolaylı olarak ferahlık yaratacak sektörün şu andaki yok olma riskini hafifleteceğine inanıyoruz.” İfadelerinde bulundular.





İnşaat Sektöründeki gerek çimento ve demir fiyatlarındaki anormal artışlar gerekse kur artışlarından dolayı oluşan belirsizlik ortamında inşaatçıların etkilendiği sorunları kamuoyuna duyurmak için bir araya gelerek kamuoyunu bilgilendirmek ihtiyacı duymuşlardır. Müteahhitlerimizin sorunlarının çözümü noktasında yetkililerin seslerini duyarak önlemler alacaklarını ümit ettiklerini açıkladılar.





Türkiye’de inşaatlar 2 ana koldan yürür. 1.si Resmi sektör inşaatları. 2.si özel sektör yatırımlarıdır. Özel sektör bir anlamda serbest rekabete dayalı olarak piyasanın arz ve talebine göre 2 varyant üzerinde yürür. Yani karşılıklı uzlaşı ve ihtiyaca göre şekillenir, şartlar esnetilebilir. Devlet inşaatları ise ihale esasları ile yapılır. Konulan kurallar sabittir. Esnetilmez. Zaten 2003 yılında çıkartılan 4734 sayılı yasa ile de işler anahtar teslimi ile yapılmaktadır. Buradaki ince hesap piyasa istikrarı üzerine kuruludur. Piyasada anormal artışlar olması halinde devletin verdiği TEFE-Tüfe %10-15 gibi bir oran çok yetersiz kalır ve piyasa şartlarına göre fiyat farkı verilmezse müteahhitler batarlar. Geçmişte de bu tür istikrarsız dönemlerde hükümetler fiyat farkı kararnameleri çıkartılarak; isteyenlerin bu farka razı olup devem etmesini, istemeyenlerin işi bırakmaları sağlanıp iflaslar önlenmiştir. Bırakalım batsınlar felsefesi, günümüzde devletin yapmayacağı bir eylemdir. Çok acil olarak resmi sektör işi yapan üstenciler için bir fiyat farkı kararnamesi çıkarılmalı iflaslar önlenmelidir.”



YAZARLAR

31.6° / 17.1°