“İnsanlar mutlu ve huzurlu bir kentte yaşamalı”
Manşet Haber 8.10.2013 11:27:12 0

“İnsanlar mutlu ve huzurlu bir kentte yaşamalı”

“İnsanlar mutlu ve huzurlu bir kentte yaşamalı”

akay_atbCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Akif Kemal Akay, belediyelerin yaşamın her alanına dokunması ve halkın daha huzurlu, mutlu bir kentte yaşamasını sağlaması gerektiğini söyledi. Yönetimde katılımcılığın esas olduğunun altını çizen Akay, her konuda mahalle katılım merkezlerinin etkin hale geleceğini söyledi. Akay, “Kentine inanan ve güvenen insanlarla, birlikte iktidara yürüyeceğiz” dedi.

Yurt Mahallesi’nde yurttaşlarla bir araya gelen Akay, Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanının yeni yasayla birlikte genişleyeceğini anımsatarak bu yetkiyi kullanırken sunulan hizmetlerde halkın katılımının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Mahallelerde “Mahalle Katılım Merkezleri”nin (MAKAM) kurulacağını dile getiren Akay, merkez bünyesindeki kurulun başta muhtar, ihtiyar heyeti, öğretmenler, inanç temsilcileri, mahallede var olan belirli saygın kişilerden oluşacağını anlattı.

Bu oluşumun katılımcılığın sağlanması noktasında önemli bir işlevi yerine getireceğini kaydeden Akay, “Bu oluşumun hem bir kurul, hem de pek çok işlevi olan bir mekân olarak düşünülmesi gerekir. Muhtarlık binasını da kapsayacak merkezde, teknik donanımlı, çok amaçlı toplantı salonu, kütüphane, çocuk parkı ve çay bahçesi bulunacak” dedi.

Merkezin en önemli işlevinin, toplumsal katılımın yanında kentlileşmeye katkısı olacağını vurgulayan CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Akif Kemal Akay,  “Halk günleri, eğitim ve beceri kursları, yerel gündem 21 uygulamaları, sağlık taramaları ve eğitimleri gibi toplumsal uygulamalar bu merkezde yapılabilecek etkinliklerdir. Bu merkezde mahalle halkıyla periyodik toplantılar yapılacaktır. Bu toplantılarda mahallenin sorunları saptanacak, olası çözüm önerilerini geliştirilecektir. Bu toplantılarda Belediye Başkanı veya temsilcisi de yer alacaktır” dedi.

Akay, mahalle sakinlerine Adana’nın sorunları ve bu sorunların çözümü için hazırladığı projeleri anlatıp, mahallelilerin sorularını da yanıtladı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°