İŞ DÜNYASININ TALEPLERİNİ AKTARDI
Manşet Haber 4.05.2021 02:00:12 0

İŞ DÜNYASININ TALEPLERİNİ AKTARDI

İŞ DÜNYASININ TALEPLERİNİ AKTARDI

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen TOBB Akdeniz Bölge Oda-Borsa Başkanları Toplantısı’nda, üyelerimizin Adana’nın sorun ve talepleri masaya yatırıldı. Adana'nın sorunlarını TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıkloğlu'na TOBB Başkanı'nın da Bakanlar ve Cumhurbaşkanına ilettiği sorunların çözümü konusunda atılan adımlardan dolayı teşekkür etti. ATO Başkanı Atila Menevşe, toplantıda söz alarak, iş dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaştı. Toplantının başında, kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasının iş dünyası adına sevindirici bir gelişme olduğunu dile getiren Menevşe, üyelerin yaşadığı ve çözüm beklediği diğer sorun ve istekleri aşağıdaki başlıklar halinde sıraladı.
İHRACATÇILAR DESTEK BEKLİYOR
Covid 19 panedemisine bağlı olarak tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların özellikle ihracatı olumsuz etkilediğini bildiren ATO Başkanı Atila Menevşe, boş konteyner bulamayan ihracatçıların müşterine olan taahhütlerini yerine getiremediklerini, bu sebepten pazardaki rekabet güçlerinin zayıfladığını belirtti.
Navlun fiyatlarındaki aşırı yükselişin de ihracatçının belini büktüğünü ifade eden Menevşe, şu çözüm önerilerini dile getirdi: “Konteyner tedarikinde yaşanan sıkıntıların çözümü için ülkeler birtakım teşvikler vermek suretiyle konteyner teminine yönelik önlemler almaktadır. Türkiye’nin de bu kapsamda birtakım teşvikler vermek, anlaşmalar yapmak suretiyle ihracatçılarımızın bu sorununu ortadan kaldıracak girişimlerde bulunması gerekmektedir. Ayrıca dünya pazarında rekabet edebilirliğimizin artması, başta yüksek navlun fiyatları olmak üzere, ihracatın üzerindeki irili ufaklı tüm maliyetlerin azaltılması ile mümkün olacaktır.”
Menevşe; İran, Irak ve Suriye’ye ihracat yapan firmaların, bu ülkelerde bankacılık sisteminin sağlıklı çalışmıyor olması sebebiyle, ödemelerini döviz büroları aracılığıyla veya başka ülkeler üzerinden aktarım yaparak almak zorunda kaldıklarını söyledi.
Bu durumun zaman ve döviz kaybına neden olduğunu açıklayan Menevşe, “Konunun çözümüne ilişkin olarak bu ülkelere ihracat yapan firmaların yaşadıkları sorunları çözecek şekilde yeni bir organizasyonun ve buna uygun olarak da yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
ZİNCİR MARKETLER YÖNETMELİK DÜZENLEMESİ İVEDİLİKLE UYGULAMAYA ALINMALI
Ekonominin bel kemiği olan küçük esnafın desteklenmesi ve haksız rekabet mağduru olmaması için hazırlanan “Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Taslağı ve Alışveriş Merkezi ve Zincir Marketlerin Açılış ve Faaliyete Geçiş Kriterlerinin Belirlenmesi Hk. Yönetmelik Taslağı” ile yeni getirilen kriterlerin sektör temsilcileri tarafından memnuniyetle karşılandığını dile getiren Menevşe, söz konusu düzenlemenin halen hayata geçmemesi sebebiyle özellikle pandemi kısıtlamalarında küçük esnafı zor durumda bıraktığının altını çizdi.
Sokağa çıkma yasağında faaliyetlerine devam edebilen ve her türlü ürünü satabilen zincir marketlerin haksız rekabet oluşturduğuna vurgu yapan Menevşe şunları kaydetti: “Söz konusu düzenlemenin ivedilikle hayata geçirilerek, uygulamaya konulması büyük önem arz etmektedir. Zincir marketlerin daha önce açılmış bulunan şubeleri için geçerli sayılmayacak olan bu düzenlemeden haberdar olan zincir marketler, şubeleşmelerine daha da hız vermiş olduğundan mevzuat yürürlüğe girene kadar şube sayısı daha da artacak ve haksız rekabet çok daha büyük boyutlara ulaşacaktır. Ayrıca sokağa çıkma yasağının uygulandığı günlerde zincir marketlerin, iş yeri açma yasağı kapsamında bulunan sektörlere ilişkin ürünleri satmaması, temel gıda ve temizlik ürünleri dışında ürün satışına izin verilmemesi yaşanan haksız rekabetin önlenmesi adına büyük önem arz etmektedir.”
DESTEK KAPSAMLARI GENİŞLETİLMELİ
Geçtiğimiz aylarda çıkan kanunla, işletmelerin SGK ve vergi borçlarının ertelenmesi ve yapılandırılmasının sağladığını, ancak, Covid-19 salgınının yarattığı durgunluğun halen devam ettiğini, bazı iş kollarındaki firmaların halen çalışmasına müsaade edilmediğini hatırlatan Başkan Menevşe, bu durgun dönemde borçlarını yapılandıranların, herhangi bir gelir kaynağı olmadığı vurguladı. Menevşe, ekonomik olarak zor durumda olan işletmelerin beklentilerini şu şekilde aktardı:
“İş dünyası, tüm işletmeleri rahatlatmak adına ödemelerin yeniden ötelenmesini, faizsiz ve uzun vadeli geri ödeme imkânıyla kredi desteği beklemektedir. Bunun yanında ağırlıklı olarak esnaf odası üyelerini kapsayan kira desteği ve ciro kaybı desteğinin kapsamının Ticaret Odası üyelerini de kapsayacak şekilde genişletilerek sürdürülmesi elzemdir.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°