İşsizliğin Başkentini İŞKUR unuttu!
Manşet Haber 17.04.2013 00:52:08 0

İşsizliğin Başkentini İŞKUR unuttu!

İşsizliğin Başkentini İŞKUR unuttu!

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) bireyleri ve İstihdamdan etkilenen tüm tarafları bilgilendirme amacıyla 22 ili kapsayan bir gezi başlattı. İşsizliğin en yoğun olarak yaşandığı Adana bu gezisi kapsamında yok. Gezinin ilk durağı ise Diyarbakır olması dikkat çekti.

iskur_kampanyaDiyarbakır Ofis semtinde Otobüs kampanyasının açılışında konuşan Nusret Yazıcı, İŞKUR olarak her türlü hizmeti vatandaşın ayağına götürmeye çalıştıklarını belirterek ‘’Avrupa Komisyonu ve Türkiye'nin ortak finansmanı ile İŞKUR tarafından yürütülen 'Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi Operasyonu' kapsamında model ofisler kuracağız. 81 ilin bir kısmında oluşturacağımız model ofisleri geri kalan illere yayacağız. İŞKUR'un bilişim altyapısının gelişmesine yönelik bir takım çalışmalar yapıyoruz. Vatandaşlarla aramızdaki engelleri kaldırmak istiyoruz. Bu operasyonun tanıtım faaliyetlerinden biri de İŞKUR otobüsü.  İŞKUR Kampanya Otobüsü'nün turu kapsamında görevi yaygınlaştırma uzmanları hedef kitle ve bireylerle yüz yüze görüşmeler yaparak İŞKUR hizmetlerini tanıtacaklar’ dedi.

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise iş arayan ve işveren olarak her iki tarafında istihdam konusunda sıkıntı yaşadıklarına değindi. Vali Toprak, “İİlimiz sahip olduğu genç nüfus ile önemli bir istihdam potansiyeline sahip fakat iş arayan insanlarımızın birçoğu maalesef kalifiye olma konusunda yetersizler. İŞKUR bünyesinde yürütülen mesleki eleman yetiştirme ve bireysel girişimcilik kursları bu anlamda çok büyük önem arz ediyor. Çünkü ilimiz önemli derecede iş arayan insan barındırdığı gibi çok sayıda firma da kalifiye mesleki elaman bulma konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu sebeple iş arz eden ile iş talep edenlerin buluşmalarını kolaylaştıracak bu tür proje ve faaliyetleri son derece önemli buluyor ve bu önemli çalışma için İŞKUR Genel Müdürlüğümüze ve çalışanlarına teşekkür ediyorum’ diye konuştu.

Avrupa Birliği ile yürütülen “Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi Operasyonu” kapsamında gerçekleştirilen İŞKUR Tanıtım Kampanyası, istidamdan etkilenen tüm tarafları bilgilendirmeyi ve bu suretle daha fazla kişinin işgücü piyasasına girmesine ve istihdam oranını artırmaya katkıda bulunmayı amaçladığı bildirildi. Otobüsteki İŞKUR görevlileri ziyaret edilecek illerin tüm bölgelerinde iki gün boyunca kişilerle yüz yüze görüşmeler yapacak. Görevliler, iş arayanlar ve işverenlere sunulan hizmetlerin ötesinde, İşgücü Yetiştirme Kursları, Girişimcilik Programları, İşbaşı Eğitim Programları, Toplum Yararına Programlar, İş ve Meslek Danışmanlığı Hizmetleri, İşsizlik Sigortası, Kısa Çalışma Ödeneği gibi çeşitli hizmetleri tanıtacak. Ayrıca İŞKUR hizmetlerinden faydalanmak isteyen kişilere otobüste İŞKUR görevlileri tarafından on-line kayıt hizmeti sunulacak.

Kampanya otobüsünün ziyaret edeceği iller; Ağrı, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Gaziantep, Hatay, Iğdır, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Osmaniye, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van olarak  belirlendi. 14 Haziran 2013 tarihine kadar  22 ilde aralıksız devam edecek olan “İŞKUR Kampanya Otobüsü”  ile toplamda 22 bin kişiye ulaşılmansın  hedeflendiği ifade edildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°