İstihdam Adana ekonomisine yansıtılmalı
Manşet Haber 24.08.2012 10:37:46 0

İstihdam Adana ekonomisine yansıtılmalı

İstihdam Adana ekonomisine yansıtılmalı

ATO Başkanı Ali Gizer, Doğu Küçük Sanayi Sitesi’nde 48 işyerinin yapım ihalesine Adanalı müteahhitlerin katılması konusunda çağrıda bulundu:

Ticaret Odası Başkanı Ali Gizer kentte yapılacak olan tüm yatırımların, vergisini Adana’da ödeyen firmalar tarafından üstlenilmesi gerektiğine işaret ederek, “Türkiye’nin yanı sıra dünyanın bir çok ülkesinde önemli projelere imza atan Adanalı müteahhitler, kentteki yeni yatırımlara da ilgi göstererek, oluşacak katma değer ve istihdamın kent dışına çıkmasının önüne geçmelidirler” dedi.

Adana-Doğu Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Çetin ve 2. Başkan Necati Ortatepe, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer’i ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Sanayi Sitesi’nin büyük gelişim gösterdiğini ve buna bağlı olarak 2. etapta 48 işyerinin yapımı için ihale açtıklarını belirten Çetin ve Ortatepe, “İhale, 6 Eylül 2012 tarihinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda gerçekleşecek. Bu ihaleye, Adanalı müteahhitlik firmalarının teklif vermesini istiyoruz. Çünkü Adana’daki bir işin mutlaka Adanalı firmalar tarafından yapılması gerektiğine inanıyoruz” dediler.

ATO Başkanı Ali Gizer de, dünyanın her yerinde, sunulan koşulların eşitlenmesi durumunda yatırım yapılacak bölgenin işadamlarının önceliği bulunduğunu belirterek, “Dolayısıyla, Adana Ticaret Odası olarak kentimizde müteahhitlik faaliyetleri gösteren firmalarımızın Adana-Doğu sanayi Sitesi’ndeki 48 işyerinin yapım işini önemsemelerini istiyoruz. Çünkü bu ihalenin Adanalı firma tarafından yapılması, başta istihdam, ödenen vergi ve genel ticaret olmak üzere kentimizin tüm ekonomik göstergelerine olumlu yansıma sağlayacaktır. Adanalı firmalarımızın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek, oluşacak katma değerin kentimizde kalmasını sağlayacaklar” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°