İyi Bir Dost, İyi Bir İnsanın Erken Ayrılışı

İyi Bir Dost, İyi Bir İnsanın Erken Ayrılışı

Şairin belirttiği her ölüm erken ölümdür ifadesi doğru olmakla birlikte iyi eğitim görmüş iş yapan ve niteliği olanlar için çok erken. Hele bir de üniversite öğretim üyesi ise bu çok daha erken bir ölüm oluyor. Ölüm kaçınılmaz ve karşı çıkılacak değildir. Ancak Hakan Turhan gibi Ziraat Mühendisi sonra Reading Üniversitesinde Biyoteknoloji alanında doktora yapmış, Çanakkale’de tarımsal Biyoteknoloji Bölümünü kurmuş ve yöneticiliği yapan başarılı bir can dostu arkadaşım için bu ölüm gerçekten çok erken. Hakan Turhan’ı İngiltere’nin Reading Üniversitesi’nde doktora yaparken tanıdım. Reading’e ilk gelişi bir akşam üzeri idi ve  Reading Üniversitesi’nde doktorasını yapmış olan rahmetli Doç. Dr. Uğur Bal getirip, tanıştırmıştı. Kendisini misafir ettim. Kısa sürede çok iyi arkadaş olduk. Uzun boylu, yakışıklı, çalışkan, insan ve gönül dostu bir arkadaştı. Hakan kısa sürede Reading’de tanınındı.

İyi Yetişmiş Bir Bilim İnsanıydı

Hakan çok iyi derece ile Reading Üniversitesinden Biyoteknoloji konusunda doktorasını aldı. Çevresinde ve üniversitede sevilen bir arkadaştı. Giyim kuşamı ile gerçek bir beyefendiydi. Öğrencilik yılları bir birimize çok takılırdık. Güzel günler geçirdik.

Balıkesir Susurluk’luydu, ailesine düşkündü, Babasının kalp rahatsızlığı var diye Tekirdağ’daki Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne geçmişti. Çanakkale’de 10-13 Haziran 2002 tarihinde yapılan Toprak İlmi Derneği Kongresine gittiğimde beni karşıladı, misafir etti. Hakan Turhan'ın çocukluğunun geçtiği bölgeler, ailesinin Kafkaslardan gelen kültürü, Çerkez yemekleri konusunda anlatımlarını dinlemiştim. Bir ara birlikte Kazdağılarında içinde olduğu bol oksijenli bölgeyi hem gezer hem tatil yaparız diye düşünüyorduk. Bir türlü gerçekleştiremedik. Nihayet geçenlerde sevgili can dostumuz Hakan ani bir kalp krizi sonucu kaybettik.

Aynı Dönemde Reading Bulunan Üniversitesitemizde Fehmi Can’ı da Kaybettik

Hakan iyi bir bilim insanı olmanın ötesinde bir gönlü insan ve doğa sevgisi ile doluydu. Birlikte öğrencilik yaptığımız arkadaşlarımız bilirler bir dönem yurtta yabancı öğrenci temsilciliği yaptığım dönemde yurdun arka tarafında akşam üzerleri çay demler gelen geçene çay ikram ederim. Yine yakın geçmişte kaybettiğimiz Üniversitemizden Yard. Doç. Dr. Fehmi Can hoca da gelmişti birkaç kez oturmaya. Birinde çayım bitmiş salma çay kullanmıştım. Fehmi Can hoca bu başka bir çay, bizim normal çay demlemeye benzemiyor diyerek beni yakalamıştı. Fehmi Can ailesi ile birlikte daha geniş aile evlerinde kalıyordu. Arada bir evine gider hasret giderirdik. Ne yazık ki Fehmi Can’ı da genç yaşta kaybettik. Eşine ve çocuklarına başsağlığı diliyorum.

Hakan Turhan, Prof. Hüseyin Erten ve birkaç yakın arkadaş ile hep birlikte hafta sonu programları yapar, birçok şeyi paylaşırdık. Çok vefalı bir dostu. Kendinden çok bizleri düşünürdü. Bencil değildi. Ülkesinin menfaati için çalıştı. Aramızda para pul, çıkar ilişkileri hiç yaşanmadı. Hep birlikte dostluğun ne olduğunu öğrencilik yıllarımda yaşadık.

Reading dönüşü Çanakkale yerleştikten sonra evlendi. Uzun süre çocukları yoktu. Yeni erken doğum ile gelen bir çocuğu olmuştu. Eşi Pınar çocuk erken doğduğu için İstanbul’da Üniversite hastanesinde erken doğum servisinde çocuğun gelişimini tamamlanmasını bekliyoruz dedi. Sık sık İstanbul’a gidişleri, bölümdeki yöneticilik görevleri kendisini çok yormuş olmalı ki kalbi dayanamamış ve çok erken yaşta sevgili Hakan’ı kaybettik. Bu yaşta üretmek ve çalışmak isteyen ve ailesine ve ülkesine katkıda bulunmak isteyen bir insanın bir anda ortadan kaybolmasına insan gerçekten inanmıyor.

Zaman zaman şaka ile ileride Anadolu’nun göbeğinde bir üniversite kurarsam bütün nitelikli arkadaşları bünyesinde toplar ve gerçek bir dünya üniversitesi yapacağımı söylerdim. Çanakkale’yi memleketini çok sevdiğini ancak benimle geleceğini belirtirdi. Birlikte bilimsel konuları tartışır, farklı gözle olaylara bakmaya çalışırdır. Biyoteknolojinin geleceği ve gıda güvenliği konusunu uzun uzun tartışırdık. Ben insanlığın önündeki en ciddi sorun olan gıda güvenliği ve nüfus artışına uygun yönetim modellerini savunuyor ve tartışıyordum.

Aynı Üniversitede birlikte öğrencilik yaptığımız, Hakan’ın da yakın dostu olan Prof. Hüseyin Erten'le beraber onun en yakını ve hayat arkadaşı eşi Pınar ile ölümünden sonra telefonla görüştük ve başsağlığı dileklerimizi ilettik. Bundan sonra Hakanın arkadaşları ve kardeşleri olarak kendilerinin yanında olduğumuzu belirtik. Pınar bebeğin rahmetli Hakan’a çok benzediğini belirti. Sevgili Pınar kardeşimiz Hakan’ın hep bizlerden ve geçmişte yaşadığımız dostluklardan bahsettiğin belirtti. Sizleri çok önemsiyordu dedi. Daha dokuz aylık olmadan babasını kaybeden bebeği ile ciddi bir yolculuğa çıkan Pınarın ifadeleri, Hüseyin Erten ile beni çok etkiledi. Görüşmeden sonra bir süre gözlerimiz dolu bir birimize baktık ve konuşmadan ayrılmak zorunda kaldık. Yeniden Pınar kardeşimize başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Allah rahmet eylesin. Gerçekten kardeşimizi kaybettik. 10 Ekim 2013 Adana

Prof. Dr. İbrahim Ortaş,

Çukurova Üniversitesi, asortas@cu.edu.tr

İbrahim ORTAŞ

10.10.2013 23:08:43

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI