Kadın Öğretmene Saldırıyı Kınadılar
Manşet Haber 28.02.2014 20:52:42 0

Kadın Öğretmene Saldırıyı Kınadılar

Kadın Öğretmene Saldırıyı Kınadılar

egitimsen_2000evlerEğitim Sen – Türk Eğitim Sen – Eğitim İş – Eğitim Bir Sen 2000 Evler Ortaokulu’nda bayan öğretmene yapılan saldırıyı kınadı.

İnönü Parkı’nda bir araya gelen Eğitim Sen – Türk Eğitim Sen – Eğitim İş – Eğitim Bir Sen üyeleri olayı bildiri ile kınadı. Kurumlar Adına bildiriyi okuyan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Kamuran Karaca, 2000 Evler Ortaokulu’nda öğretmen Saadet Okul Müdür odasında öğrenci velisi tarafından saldırıya uğrayarak darp edilmesini kınadı. Eğitim emekçisine yapılan şiddetin temelinde başta bakanlığın söylemleri ve politikalarından güç alan itibarsızlaştırma ve güvencesizleştirmenin yattığını savunan Karaca şöyle dedi:

“Öğretmenin az çalışıp çok kazandığını ve öğrenci başarısızlığının başlıca sorumlusu olduğunun her fırsatta belirtildiği, öğrenciden de müşterileşmenin ve müşteri memnuniyetinin beklendiği bir eğitim sisteminin öğretmene yönelen şiddeti artırması kaçınılmazdır.

Eğitimin içeriği şiddetsiz ve karşılıklı saygıya dayanan bir toplum hedefinin çok uzağındadır. Şiddeti öven, mevcut eşitsizlikleri ve ayrımcılıkları besleyen içeriğe sahip yayınlar bizzat Bakanlığın ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri`nin desteğiyle öğrencilerimize ulaşabilmektedir. Okullarda barış ve demokrasi kültürünü geliştirecek etkinliklere yeterince yer verilmemektedir.

Böylesi olayların en aza indirgenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetin öğretmenin zedelenen itibarını acilen yeniden teslim etmesi, eğitim emekçisine yaptığı işin önemine uygun yaşam ve çalışma koşulları sağlanması ve şiddetin ve şiddet dilinin eğitim alanından temizlenmesi için ciddi bir planlama ile çalışmalar yapması gerekmektedir. Bunlar yapılmayıp hâli hazırdaki politikalarda ısrar edildikçe eğitim emekçisine yönelen sözlü, psikolojik, fiziksel her türlü şiddetin başlıca sorumluluğu bu politikaları üretenlerde olacaktır.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°