Kadınlara sesleniyorum!

Kadınlara sesleniyorum!

Seslenmek ne kelime çığlık atıyorum duymaları için, bakalım duyacaklar mı?

Neden çığlık attığıma gelince;

Uzun bir aradan sonra ülke genelinde kadın kolları kongreleri başladı. Elbette sevindirici bir durum. 8.06.2012 CHP Çukurova İlçesi Kadın Kolları kongresi yapıldı, kazanan arkadaşımızı tebrik ediyorum.

Ancak, kongrenin sağlıklı olabilmesi için yeterli hazırlık yapılmamış idi,80 kişilik salona 500 kişiyi sığdırmaya çalışmak seçime ve kadın kollarına ne derece önem verdiklerinin göstergesidir.

Kulislerde söylenen şu idi. Kadın Kolları kongresi için ilçe yönetiminden salon tutulması istenmiş, ilçe yönetimi paranın olmadığını ifade etmiş. Madem ilçenin parası yok idi, ilçe kongresi nasıl yapıldı? Yine kulislerde şu söyleniyordu, yönetim borçla devir almış ilçeyi! Gülerimsiniz ağlarımsınız,(yönetim tüzüğün gereğini yerine getirmemiştir)

Yani, ilçeyi kayyuma teslim eden yönetim 45 gün sonra yapılan kongre ile yönetimi geri almadı mı?

Neyse geçelim, hadi yönetimin parası yok. Peki, adaylık yarışına giren kadınlara soruyorum sizler neden bir salon tutmadınız? Cevabın şu olduğunu hemen söyleyebilirim yönetim bizi oyaladı. Yani her şey taktik meselesi. İlçenin ses sistemi de yok tavsiyem hemen almaları olur.

Daha da ilginç olanı kadın kolları seçimine erkeklerin müdahale etmeye çalışmaları idi, sanırsınız kendileri seçilecek.

Tüm olumsuzluklara ve engellemelere karşın seçim tamamlandı, Benim tavsiyem en kısa sürede parti içi eğitimlere ciddi önem verilerek hemen başlanmalı, seçim zamanı geldiğinde çok geç kalınmış olabilir.

GELELİM İL KONGRESİNE,

Son derece özensiz ve düzensiz hazırlanmış bir salon, kötü bir ses düzeni konuşmacıların ne dediği çok zor anlaşılıyordu. Coşkusu eksik, bayrakları eksik, müziği eksik temposu düşük,  kalitesi ve katılımı düşük bir kongre idi, doğrusu CHP’sine hiç mi hiç yakışmadı.

Bir il kongresi yapılırken. Seçilmiş olan tüm meclis üyelerinin tamamı olması gerekirken ancak birkaç tanesinin olması ve milletvekillerinden Turgay Develi-Ümit Özgümüş ve CHP Yüregir İlçe Başkanının olmaması parti açısından ve partili olma bağlamında çok düşündürücü, tek aday olmasına rağmen birlik ve beraberlik sağlanamadığı görüntüsü verilmiştir.

Ve o kadar çok genel merkez yöneticisinin bulunması acaba Adana’ya değer verdiklerinden mi,yoksa siyasi bir manevra için mi ilerleyen zaman bunu net olarak gösterecektir.

Adaylık için başvuru saat 15 e kadar diyen divanı, o saatte yerinde bulmak ne mümkün söylenenlere göre aday olmak için dilekçe yazanlar dilekçelerini divan yerinde olmayınca verememişler, bu ne duyarsızlık anlaşılır gibi değil.

İl başkanı, Zeydan Karalar faaliyet raporunu okurken 185 bin eve kadın arkadaşlarımızın sayesinde girdik dedi. Ancak, il kongresinde kadın yok sayıldı.

Saha çalışmalarında var olan kadınları, yönetim kadrolarında yok sayan anlayışı şiddetle kınıyorum.

Bir başka duyarsızlık ise, Kadınların itirazlarını hemen değerlendirmeleri gerekirdi işlerine geldikleri zaman demokratik tüzük diye bağıran genel merkez yöneticileri, gözlerinin önünde tüzük ihlali yapılmasına rağmen tüzüğü işletmemek aczinde bulunmuşlardır. Bu tutumlarını şiddetle kınıyorum.

CHP  Genel Merkez yöneticileri, çok demokratik bir tüzük yaptıklarını söyleyerek  her fırsatta övünüyorlardı.Övündükleri ve  uygulamaya koymadıkları tüzük  için kendilerini alkışlıyorum!!

Listeye giren kadınlara da bir sözüm var, mademki hem cinslerinizin hakları erkekler tarafından gasp ediliyor, sizlerin de ihlal edilen tüzüğün gereği yerine getirilinceye kadar hak arayan karınlarlarla beraber direnişinizi sürdürmeniz gerekir.

CHP’ li kadınlar size sesleniyorum, bugüne kadar hep haklarımız gasp edildi, Dur deme zamanı daha gelmedi mi biz kadınlar hep çalışacağız başkaları biz kadınların sırtından hep bir yere gelecekler bu duruma dur denmeli ve artık biz kadınların dinlemeyenler ve tüzükten gelen haklarımıza saygı göstermeyenler için çalışmayalım, buyursunlar kendileri çalışsınlar. Emek vermeden seçilenler çalışsın, atanarak seçilenler çalışsın yeter artık bu haksızlığa dur demenin zamanı bu gündür.


adanaulus

14.08.2012 18:49:26

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI