Kaliteli hizmet için teknik destek projesi
Manşet Haber 26.04.2016 10:20:17 0

Kaliteli hizmet için teknik destek projesi

Kaliteli hizmet için teknik destek projesi

Adana Büyükşehir Belediyesi Projeler Daire Başkanlığı’nca hazırlanan “Avrupa Birliği, Uluslararası ve Ulusal Kaynaklarından Kamu  İdarelerine Alınan Hibelerin Muhasebeleştirilmesi”  isimli proje, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) tarafından, mali açıdan desteklenmeye değer görüldü. 15 bin lira destek alan proje, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı ilk teknik destek projesi olarak kayıtlara geçti. buyuksehir_teknik_destek_projesi (2)

Eğitim programının açılışında  söz alan Adana Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Şube Müdür Vekili Sait Altıparmak, projelerin genellikle toplumsal ve kurumsal ihtiyaçları karşılama yönünde hazırlanması gereğini vurguladı. Altıparmak, “Proje hazırlamak ekip işidir ve takım çalışması gerektirir. Bu proje ile kurumumuz proje hazırlama ve yürütme yolunda bir adım daha ilerleyecektir. Projeler kişilere değil kurumların tüzel kişiliklerine aittir. Katılımcılarımız öğrendiklerini hayata geçirmelidir. Bizlere bu ve benzeri projelerin uygulanmasında destek veren, talimatlarıyla yol gösteren Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü Bey’e teşekkürlerimizi iletiyoruz. Çukurova Kalkınma Ajansı’na da desteklerinden ötürü teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

PROJE KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMASI AMAÇLANIYORbuyuksehir_teknik_destek_projesi (3)
Projenin detaylarını anlatan Altıparmak, “Proje ile; teknik destek kapsamında, Adana Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler personeline ve belediye bünyesindeki daire başkanlıkları arasında proje uygulayanlara, fon kaynaklarından gelen paranın harcanması ve muhasebeleştirilmesi konularında eğitim verilmesi öngörülmüştür. Böylece kurumsal proje kültürü oluşturulması ve geliştirilmesi planlanmaktadır” dedi.

Eğitimin ardından elde edilecek sonuçlarla ilgili de bilgi aktaran Sait Altıparmak, şunları söyledi: “Adana Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı personelimizin, proje uygulayıcılarının ve proje koordinatörlerinin fon kaynaklarından gelen paranın harcanması hususunda ve projelerin muhasebeleştirilmesi esnasında yapılan hatalar minimuma indirilecektir. Bu da proje esnasında görev alan personelin bilgi eksikliğinden kaynaklanan mağduriyeti giderecek iş ve işlemleri hızlandıracaktır. Alınan eğitimler ile kazanılan hibe ve fonlar daha etkin ve zamanlı kullanılacağı için gecikmeler ve yanlış işlemlerden kaynaklanan zararlar oluşmayacaktır. Koordinatörler Emre Karabulut ve Hasan Aydoğan tarafından yürütülen proje ile; 46 personel 3 gün süreyle Belediye Meclis Salonu’nda eğitime alınarak, katılımcılara katılım belgeleri verildi.”buyuksehir_teknik_destek_projesi (1)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°