Kanserli Hastaya Nasıl Destek Olunur?
Manşet Haber 11.04.2016 23:01:29 0

Kanserli Hastaya Nasıl Destek Olunur?

Kanserli Hastaya Nasıl Destek Olunur?

Kanserle Dans Derneği, Neolife Tıp Merkezi, Siemens Sağlık ve Varinak Onkoloji işbirliğinde gerçekleştirilen ‘Kanserli Hastaya Nasıl Destek Olunur’ başlıklı sosyal sorumluluk projesi tamamlandı. Aralarında profesyonel dansçılar, proje destekçi firmalarının çalışanları, kanser hastaları ve hasta yakınlarının da bulunduğu 100’ü aşkın kişi İstinye Park AVM’de dans ederek  ‘Sağlık için... Destek için... Hareket edin’ mesajı verdi.dans_dansss (4)

Yaklaşık 10 dakika süren flashmob saat 15:00’te başladı. Koreografisi Tork Dance’in kurucusu, dansçı Tan Temel tarafından hazırlanan etkinlikte, 100’ü aşkın kişi bir anda dans etmeye başladı. O an alışveriş merkezinde bulunanların da katılımıyla 300 kişiyi bulan etkinlikte kanserle mücadelede hasta yakınlarına ve topluma çözüm önerileri sunuldu, bilgiler paylaşıldı.dans_dansss (3)

Renkli görüntülere sahne olan etkinliğe katılımın hayli yüksek olmasından duydukları memnuniyeti belirten Neolife Tıp Merkezi Psiko-Onkoloğu Elçin Biçer; projede amacın kanser konusunda toplumda oluşan farkındalığı ‘çözüm önerileriyle’ bir adım öne taşımak olduğunu aktardı.dans_dansss (2)

ŞARKIYI ASLINDA ONLAR YAZDI

Etkinlik için hazırlanan özel şarkının sözlerini de yazan Elçin Biçer; “Şarkıyı yazarken, projenin amacı olan ‘kanserli hastaya desteği’ anlatmak çok önemliydi. Ben de 5 yıllık mesleki deneyimimde bana gelen yüzlerce kanser hastasının, yakınlarından duymak istediği sözleri, tutumları ve destek için doğru tavrı şarkımıza aktarmaya çalıştım. Aslında bir anlamda bu sözleri ben değil kanserle mücadele edenler yazdı” dedi.dans_dansss (1)

‘RUHUM İYİLEŞMEYE BAŞLADI..’

Etkinlik öncesinde Neolife Tıp Merkezi’nde 10 hafta süren dans terapilerine katılan hastalardan Özgecan Hanım; “Kanser olduğumu öğrendiğimde bir boşluğa düştüğümü hissettim ve o boşluk bitmedi. Düşüyordum, sürekli düşüyordum... Dans terapi benim ruhuma çok iyi geldi. Ruhum, iyileşmeye başladı” diye konuştu.

Etkinliğin dansçılarından bir diğer kanser hastası Ayşe Hanım da dans terapiyi şöyle anlattı: “Hastalığım şu anda çok daha iyi. Tedaviye morali bozuk geliyorum ama burada dans ettikten sonra çok mutlu ayrılıyorum. Dans benim içimi rahatlatıyor.”

Neolife Tıp Merkezi Başhekimi Dr. Nesrin Aslan da sanatın iyileştirici etkisini bir kez daha görmekten duydukları mutluğu aktarırken “Hastalarımız tedaviye çok kolay uyum sağladı. Dans terapi ile bu zorlu yolu çok daha kolay geçiyorlar” dedi.  Aslan, Neolife Tıp Merkezi’nde sanat terapilerine bundan sonra da devam edeceklerini kaydetti.

“KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK”

Proje destekçilerinden Siemens Healthcare Sağlık A.Ş. Genel Müdürü Şevket On şunları söyledi: “Siemens olarak, insan sağlığına yönelik çalışmalarda inovasyon odağında çalışarak dünyanın korkulu rüyası haline gelen başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorununa çözüm bulmak için durmaksızın çalışıyoruz. Farklı türleri ile dünya

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°