Enderun'da eğitim gördü. Kapıcıbaşılık, Rumeli Beylerbeyliği, Anadolu Beylerbeyliği yaptı. Celali isyanlarının bastırılmasında görev aldı. I. Mustafa'nın kardeşiyle evlenerek Hanedana damat oldu.
I. Mustafa kısa bir süre tahtta kaldıktan sonra yerine geçen Genç Osman'a karşı yeniçeriler isyan ederek, I. Mustafa'yı ikinci bir kez tahta çıkarttılar, eniştesi Kara Davut’u da sadrazam yaptılar.
Genç Osman Yedikule zindanlarına hapsedildi. Ertesi gün, Kara Davud’un huzurunda öldürüldü. Hem de ne işkencelerle, hem de ne yalvar yakarışlara rağmen. Kara Davut zaferini belgelemek için, Genç Osman'ın bir kulağını kesip 'nişan' olarak Saraya gönderdi.
I. Mustafa'nın ikinci saltanatı yeniçerilerin sadrazamların değiştirildiği, devleti oyuncak haline getirip, istedikleri gibi yönettiği bir anarşi dönemi oldu. Kara Davud’un hevesi kursağında kaldı, sadrazamlığı sadece 27 gün sürdü.
I. Mustafa zihin özürlü olduğu için Kara Davut, I. Mustafa'nın annesiyle birlikte devletin kontrolünü ele geçirmeye çalıştı. Eline yüzüne bulaştırdı; sadrazamlıktan azledildi.
II. Osman öldürülünce Anadolu'da ayaklanmalar çıktı. Timarlı sipahiler kapıkulları aleyhine eyleme geçti. Divanhane önünde eylem yaparak, Genç Osman’nın katillerinin cezalandırılmasını istediler.
I. Mustafa 'Tiz katiller bulunsun,' diye bir ferman yayınladı. Katiller teker teker yakalanmaya başladı. Kara Davut da, Eyüp'te bir samanlıkta ele geçirildi. Onu da, Genç Osman’a yaptığı gibi, Yedikule zindanına hapsettiler.
İdam kesindi. Karısı Cellat Süleyman’a rüşvet teklif ederek, idamını geciktirmeye çalıştı. Ama Divan-ı Hümayun idam kararını vermişti bile. İdam yeri de belliydi. Genç Osman'ın Yedikule'ye götürülürken su içtiği çeşme başı.
Kara Davut bu çeşmenin başına getirilince koynundan Genç Osman'ın katli için verilen fetvaları ve Padişahın verdiği fermanı çıkartıp etraftakilere gösterdi. Yeniçeriler Kara Davut’u korumak Orta Camii'ne götürdüler. Ama Sadrazam tedbirliydi. 200 asker ile Orta Camii'ni bastırıp, Kara Davut’u tekrar Yedikule'ye götürttü. Ona Genç Osman’a yapılanlar yapılmadı ama kellesi gitti.
Murat Paşa Camii mezarlığına gömüldü. Fakat 19. Yüzyılda, yol genişletilmek üzere mezarlık istimlak edilince, mermerden yapılmış lahdi açıldı. Baktılar ki, iskeletin başı yok.
GENÇ OSMAN’I DAHA ÖNCE YAZDIĞIM İÇİN; ONA YAPILAN İĞRENÇLİKLERİ TEKRAR YAZMAK İSTEMEDİM.
NOT: Genç Osman çok iyi yetişmiş devletin geleceği için planları olan biriydi. Çok seviliyordu. Öldürüldüğü zaman, “Henüz bıyığı terlememişti,” dediler. Çünkü 18 yaşına yeni girmişti.
Arkasından mersiyeler yazıldı. İşte Nevi’ninki.
Bir şâh-ı alîşan iken,
Şâh-ı cihâna kıydılar.
Gayretlü genç arslan iken,
Şâh-ı cihâna kıydılar.
Gazi bahadır hân idi,
Âli-neseb sultan idi..
Nâmiyle Osman Han idi.
Şâh-ı cihana kıydılar.
Hükmetmeğe kâdir iken,
Emr-i Hakk’a nâzır iken,
Hacc itmeğe hazır iken,
Şâh-ı cihana kıydılar.
Ey dil ciğerler oldu hûn,
Derdim bir iken oldu on,
Kan ağladı ehl-i fünûn,
Şâh-ı cihâna kıydılar.
.
Eşrât-ı saatdir bu dem,
Rûz-ı kıyametdir bu dem,
Kul’a nedametdir bu dem,
Şâh-ı cihana kıydılar.
