KARACİĞER NAKLİ İLE HAYATA TUTUNDU
Manşet Haber 8.01.2020 20:47:03 0

KARACİĞER NAKLİ İLE HAYATA TUTUNDU

KARACİĞER NAKLİ İLE HAYATA TUTUNDU

Mehmet Keskinkılıç (52) yaklaşık bir yıldır Karaciğer yetmezliği ile mücadele ediyordu. Nakil olmaktan başka çaresi kalmayan Keskinkılıç için 31 Aralık 2019 yani yılbaşı gecesi beyin ölümü gerçekleşen bir bağışçının Karaciğeri uygun bulundu. Operasyona alınan Keskinkılıç’a Karaciğer başarıyla takıldı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’n de gerçekleştirilen operasyon aynı zamanda yeni yılın ilk Karaciğer nakli olma özelliğini de taşıyor.
Adana’nın Seyhan İlçesi Saydam Caddesinde ikamet eden Mehmet Keskinkılıç (52) yaklaşık bir yıldır Karaciğer yetmezliği ile mücadele ediyordu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’n de süren tedavisinde Nakil den başka çözüm yolu kalmayan Keskinkılıç dört aydır da uygun Karaciğer bağışı için sıra bekliyordu. Keskinkılıç için uygun Karaciğer haberi 31 Aralık 2019 da geldi. Haberi alır almaz yeni yıl programlarını yarıda kesen Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’n da görevli Doç. Dr. Tolga Akçam, Doktor Öğretim Üyesi Abdullah Ülkü, Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Sarıtaş’tan oluşan ekip Mehmet Keskinkılıç’ı yeni yılın ilk saatlerinde nakil için operasyona aldı. Başarılı geçen operasyonla birlikte Keskinkılıç’ın değerleri de normale döndü.
Yeni bir yıla Karaciğer Nakli ile girdiklerine vurgu yapan Doç. Dr. Tolga Akçam bu naklin aynı zamanda Türkiye’de yeni yılın ilk Karaciğer nakli olduğunu dile getirdi. Haberi alır almaz ekip arkadaşlarıyla birlikte tüm yeni yıl programlarını iptal ederek alarm durumuna geçtiklerini belirten Akçam, ameliyatın da son derece başarılı geçtiğine işaret etti.
Akçam, kadavradan ve canlıdan olmak üzere Karaciğer nakillerinin Türkiye’de başarı oranının son derece yüksek olduğunu, hatta nakil için yurtdışından hastaların bile artık Türkiye’yi tercih ettiğini ifade etti. Her ameliyatta olduğu gibi bu operasyonlarda da komplikasyon riskinin mutlaka bulunduğuna değinen Akçam, ancak nakillerde ki başarı oranlarının yüzde 90 ila 95 oranında olduğuna dikkati çekti.
Yeni yılla beraber Karaciğer nakli ile hayata tutunan Mehmet Keskinkılıç ise organ bağışı çağrısı yaptı. Operasyonu gerçekleştiren ekibi de teşekkür eden Keskinkılıç, yeniden yaşama tutunmanın da mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°