Karakuş : TIR’ların karşılığı ithal seçmenler mi?
Manşet Haber 9.02.2014 13:49:14 0

Karakuş : TIR’ların karşılığı ithal seçmenler mi?

Karakuş : TIR’ların karşılığı ithal seçmenler mi?

karakus_suriye_secmen_chpCHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş hükümetin Suriyeli sığınmacılara oy kullandıracağını öne sürdü.

AKP Hükümetinin Suriyeli sığınmacıların Türk Vatandaşlığını kazanmasında hile yaptığını savunan Karakuş Türk vatandaşlığını kazanması gerekenler ile ilgili 12.madde de hile yaptığını, Suriyeli sığınmacıları göçmen statüsüne sokarak bunları vatandaşlığa kabul ettiğini iddia etti.
Suriyeli sığınmacılarla ilgili partisinin milletvekillerince defalarca soru önergesi verildiğini ama sorularına yanıt alamadıklarını belirten CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş“CHP defalarca sordu yanıt vermediler ama sonunda tespit ettik. Suriye’de yaşanan savaştan kaçan Suriyeliler göçmen statüsünden Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşı yapılarak, çeşitli illerde seçmen yapıldı En son Adana Seyhan’da belgesini bulduk. Bunların belgeleri elimiz de. Eski İç işleri Bakanı Muammer Güler Suriyelilere asla Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı verilmemiştir, olanlarda sahtedir demişti şimdi ben yetkililere soruyorum bizim elimizdeki belgede mi sahte, sahte ise bu sahteciliğe neden göz yumuyorsunuz?

AKP hükümeti eliyle Suriyeli sığınmacılara bir kaç ay içinde hem de seçimlere aylar kala nasıl vatandaşlık verildi, onları nasıl seçmen yaptı? Bütün yanlışlarına kılıf bulmakta mahir olan AKP hükümeti, bu hukuksuzluğu nasıl meşrulaştıracak? ‘dedikarakus_suriye_secmen

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°