Karataş’ta Turizm Projesi
Manşet Haber 26.03.2016 23:49:53 0

Karataş’ta Turizm Projesi

Karataş’ta Turizm Projesi

AB standartları çerçevesinde; Turizm sektöründe yer alan pansiyon ve küçük işletmelerin hizmet kalitesinin arttırılması, kalite standardizasyonunun sağlanması, etkin pazarlama tekniklerinin kullanılması, sektördeki insan kaynaklarının niteliğinin geliştirilmesi yönünde Adana Valiliği il Kültür Turizm Müdürlüğü ile Karataş Belediyesi arasında  protokol imzalandı .

karatas_unal_turizmProje ile birlikte Turizm Potansiyelini arttırmak olduğu kadar ,Hizmet kalitesinin de arttırılması hedefleniyor.

Proje ile ilgili İl Kültür Turizm Müdürü Sabri Tari Karataş Belediye Başkanı ile Protokolü imzalar iken projenin; Pansiyon ve konaklama hizmeti sunan küçük işletmelerde, işletme sahipleri ve çalışanlarının eğitimlerinden, Turizm hizmetleri alanında çalışan eğitici ve uzmanların bilgi, deneyim ve yeterliliklerinin güçlendirilmesi ve Kamu ve yerel yönetim çalışanları ile yöneticilerinin deneyim ve farkındalıklarını geliştirmeyi hedeflediklerini belirttiler .

Karataş Belediye Başkanı Boğaçhan Ünal ; Akdeniz’in en güzel sahillerine sahip olan bu kentin turizmden payını alamamasının Adana için bir kayıp olduğunu belirterek ,geliştirilecek ve hayata geçirilecek projeler ile Adana’nın ve Karataş’ın turizmden hak ettiği payı elde edeceğini söyledi. Ünal “ İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile koordineli olarak geliştirilen proje kapsamında yerel işletmecilerin eğitilip, geliştirmesi ve istihdamının arttırılmasının sağlanacağı gibi kentin tanıtılması ve turizm potansiyelinin artmasını da sağlayacaktır.  “dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°