Kart: Kamu bütçesi zarara uğratıldı
Manşet Haber 26.07.2013 18:32:30 0

Kart: Kamu bütçesi zarara uğratıldı

Kart: Kamu bütçesi zarara uğratıldı

Konya Milletvekili Atilla Kart; polisin, bir taraftan Hükümet eliyle vatandaşa karşı şiddet uygulamak durumunda kaldığını, diğer taraftan taltif yoluyla tatmin edilerek Hükümet’e bağımlı hale getirildiğini söyleyerek, “Taltif ödemeleriyle, özellikle 2002′den bu yana emniyet bünyesinde haksız ve adaletsiz ödemeler ve nüfuz suistimali yoluyla ayırımcılık yapıldığı görülmektedir” dedi.

Kart, emniyet teşkilatındaki para ödülleriyle ilgili TBMM’de basın toplantısı düzenledi.atillakart_chpkonya

Emniyet Teşkilatı Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’a göre, emniyet mensuplarına, ülkenin güvenliği, devletin çıkarları, kişilerin can, ırz ve mallarını korumada, olağanüstü durumlarda gösterdikleri fedakarlık nedeniyle para ödülü verildiğini anımsatan Kart, AKP iktidarına kadar genel uygulamanın bu yönde olduğunu söyledi. Kart, AKP iktidarıyla, bu konuda büyük haksızlıkların, adaletsizliklerin yapıldığını, bu durumun emniyet camiasında ayırımcılık boyutlarına ulaştığını ifade etti.

Kart, taltif yoluyla, haksız ve adaletsiz uygulamalar yapılmasının, en başta emniyet bünyesinde ciddi huzursuzluklara yol açtığını ifade etti.

Taksim Gezi Parkı eylemlerinde hükümet terörü uygulandığını söyleyen Kart, “Kişisel husumet, intikam, kibir duygularıyla ve dirayetsiz bir şekilde bu süreci bizzat yöneten Başbakan, ölümlerin ve ağır yaralanmaların sorumlusudur. Vebal Başbakan’ın omuzlarındadır. Başbakan, siyaseten de anayasal olarak da sorumludur” dedi.

-”Kamu bütçesi zarara uğratıldı”-

Kart, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde her 3 ayda bir taltif adı altında ödeme yapıldığını, bu ödemelerden sadece TEM Şube, Organize Şube, Asayiş Şube emrinde görevli amir ve memurların yararlandığını söyledi. Kart, ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki daire başkanları, genel müdür yardımcıları, müdür ve personel, İl Emniyet Müdürlüklerinde de müdür konumundakilerin taltif edildiğini kaydetti.

Genel olarak taltif ödemelerinin gizlendiğini belirten Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taltif ödemeleri yoluyla, özellikle 2002′den bu yana Emniyet bünyesinde haksız ve adaletsiz ödemeler yapılmak suretiyle ve nüfuz suiistimali yoluyla ayırımcılık yapıldığı görülmektedir. Taltife konu olay veya başarıyla ilgili birim personeli dışında, emeği geçmeyen personel taltif teklif listesine eklenmekte, personelin görevli olmasının fiilen mümkün olmadığı dosyalarda bile yeraldığı (komiser yardımcılığı kursunda bulunan personelin teklif listesine yazılması gibi), özellikle operasyonel çalışmalarla ilgili teklif listelerinde katkısı bulunmayan, idari birimlerde çalışan (personel, eğitim, sosyal hizmetler, ruhsat, pasaport, PMEM gibi) personelin yer aldığı; hatta aynı personelin aynı anda hem Asayiş hem Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele hem de Terörle Mücadele birimlerinin teklif listelerine yazıldığı, teklif listelerinde kabulü mümkün olmayacak çok sayıda personelin yer aldığı uygulamalar mutat hale gelmiştir. Bu vakıa, emniyetin kendi kayıtlarında bile kabul edilmiştir. Haksız taltif ödemeleri yoluyla, lüzumsuz kaynak sarfına yol açıldığı itiraf edilmektedir. Polis, bir taraftan Hükümet eliyle vatandaşa karşı şiddet uygulamak durumunda kalmış, devamında ise taltif yoluyla tatmin edilerek, Hükümet’e bağımlı hale getirilmiştir. Polis, bu yolla bir anlamda susturulmaktadır. Devletin bütçesi, vatandaşına, öğrencisine, gencine, çocuklarına Hükümet’in kanunsuz talimatlarıyla şiddet uygulayan polislere taltif olarak ödenmiştir. Taltif ödeneği, Hükümet tarafından keyfi, sorumsuz ve ayırımcı amaçlarla harcanmıştır. Kamu bütçesi zarara uğratılmıştır.”

-”Varsa bir çalışma, konuşulacağı yer komisyondur”

Demokratikleşme paketi çerçevesinde Türkiye milletvekilliğinin gündeme gelmesine ilişkin bir soru üzerine Kart, Türkiye milletvekilliğinin öncelikle CHP’nin teklifi olduğunu söyledi. Kart, CHP’nin, seçim sistemi ve siyasi partiler yapılanmasını bütün olarak gördüğünü, barajın sıfırlanmasını önerdiğini belirterek, uzlaşmaya dayalı bir anayasa yapmak isteniliyorsa, bunun görüşüleceği yerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu olduğunu kaydetti. Kart, “Hal böyleyken siz orada bu konuları görüşmeyeceksiniz, kapalı kapılar ardından korsan hazırlık yaparcasına, baskın yaparcasına, ‘daraltılmış bölge, Türkiye milletvekilliği’ diyeceksiniz, böyle bir çalışmayı toplumsal uzlaşma ve uzlaşma komisyonu iradesiyle bağdaştıramıyoruz. Varsa bir çalışma, konuşulacağı yer komisyondur” diye konuştu.

Kart, bir soru üzerine, Türkiye’nin, onlarca terör örgütünün barındığı Özgür Suriye Ordusu içinde taraf konumuna geldiğini söyledi. Kart, Hükümet’in, dirayetsiz tutumu nedeniyle Türkiye’nin, Suriye’deki gelişmelerde inisiyisatif ve etkili olma konumunu büyük ölçüde kaybettiğini ifade etti.

-”Yazım Komisyonu toplantısına Meclis Başkanı da katılacak”

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarına ilişkin bir soruya ise Kart, “Meclis Başkanı dahil olmak üzere Hükümet eliyle tam bir bilgi kirliliği var. Anayasa taslağı Sayın Meclis Başkanı’nın ifade ettiğinin aksine 177 madde değil, bir mutabakat sağlanacaksa 158-160 madde civarında olacaktır. 27 ve 23 maddelik iki blok var, iki blokta da çok büyük ölçüde 3 parti mutabakat sağladı. 50 maddede tama yakın bir gelişme var. Mutabakata varılan 48 madde artı 50 madde büyük ölçüde olgunlaşmış durumda. Danışmanlarımızın yargı ile temel hak ve özgürlükler bölümünde mutabakat sağladığı madde sayısı 8-9 civarında. Danışmanların bu okumalarını pazartesinden itibaren komisyon olarak değerlendireceğiz. Yazım Komisyonu toplantısına, Meclis Başkanı da katılacak. Meclis Başkanı’nın yazım aşamasındaki çalışmalara katılması son derece yararlı olacak” karşılığını verdi.(chp.org.tr)

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°