Katilin DNA
Manşet Haber 9.05.2013 14:22:46 0

Katilin DNA'sı Tırnakta çıktı

Katilin DNA'sı Tırnakta çıktı

adalet_Yasak aşk yaşadığı kadının kocası 49 yaşındaki Halit Kaymak'ı el süpürgesinin kablosu ile boğarak öldürdüğü iddia edilen 46 yaşındaki çiftçi Asaf Şaşmaz ile sevgilisi 40 yaşındaki Gülşen Kaymak hakkındaki dava karar aşamasına gelindi. Savcı mütaalasında, kabloda parmak izine, ölenin tırnaklarında da DNA'sına rastlanan Asaf Şaşmaz'ın ağırlaştırılmış müebbet, Gülşen Kaymak'ın ise eşinin öldürülmesine yardım etmekten 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
Bir yem fabrikasında muhasebeci olarak çalışan Gülşen Kaymak, çiftçilik yapan Asaf Şaşmaz ile 2009'da tanışıp aşk yaşamaya başladı. Çılgın aşıklar iddiaya göre, kendilerine engel olarak gördükleri Gülşen Kaymak'ın eşi Halit'i öldürtmek için plan yaptı.
ÖNCE KURŞUNLADILAR
Çiftçi Şaşmaz, kiralık katil olarak 100 bin liraya Ramazan Tatar'ı tuttu. Tatar, 4 Mart 2010'da Kaymak'ın otomobili ile işyerini 25 Haziran 2010'da ise evi kurşunladı. Kaymak 2 saldırıdan da kurtulurken kiralık katil Tatar yakalanıp tutuklandı. Gözaltına alınan Şaşmaz ve sevgilisi Kaymak ise tetikçi Tatar'ın çelişkili ifadeleri ve öldürülmek istenen Kaymak'ın eşinden şüphelenmediğini söylemesi üzerine serbest bırakıldı.
KABLO İLE ÖLDÜRÜLDÜ
Tansiyon hastası olan Kaymak, Tellidere Mahallesi 72191 sokak Rahime Ulu Apartmanı'ndaki evinde 29 Aralık 2010'da çocukları tarafından ölü olarak bulundu. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, Kaymak'ın dövüldükten sonra boğazının bir kablo ile sıkılarak öldürüldüğü ortaya çıktı.

TIRNAKTA KATİLİN DNA'SI

Yapılan incelemede şarjlı el süpürgesinin üzerinde kan ve Şaşmaz'a ait parmak izi bulundu. Daha sonra da ölenin tırnaklarında yapılan moleküler genetik incelemede de katil zanlısı Şaşmaz'ın DNA'sına rastlandı. Bunun üzerine, Kaymak'ı öldürdükleri iddiasıyla eşi Gülşen Kaymak ile Kaymak'ın sevgilisi Asaf Şaşmaz tutuklandı.

'HALİT'İ BEN ÖLDÜRMEDİM'
Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 2.5 yıldır yargılanan Şaşmaz, cinayet suçlamasını kabul etmedi. Gülşen Kaymak ile ilişkisi olduğunu doğrulayan Şaşmaz, 'Halit'in otomobili kurşunlanmıştı. Ramazan Tatar, ilişkimizi öğrenmiş. Beni ve Gülşen'i arayarak, ‘sizin yaptırdığınızı söylerim' diyerek bizden para istiyordu. Olaydan sonra gözaltına alınıp serbest bırakıldık' dedi. Şarjlı süpürgedeki parmak iziyle ilgili ise , 'Süpürgeyi Gülşen'e ben hediye almıştım. Evine gittiğim gün temizlik yapıyordu. O sırada elim değmiş olabilir. Halit'i ben öldürmedim. Gülşen ile ilişkim ve daha önceki kurşunlama olaylarından dolayı sanık olduğumuzu düşünüyorum' dedi.
‘EŞİMİ ÖLDÜRTMEDİM'
Şaşmaz ile ilişkisini doğrulayan Gülşen Kaymak ise, eşinin öldürülmesiyle ilgisinin olmadığını öne sürdü. Sevgilisinin iddiasının aksine şarjlı süpürgeyi eşinin aldığını belirten Kaymak, 'Süpürgeyi Asaf hediye etmedi. Satın aldığımız evler teslim olmadan önce anahtarlar üzerlerindeydi. Asaf anahtarlardan birini aldığını söylemiş, ancak daha sonra ‘şaka yaptım' demişti. Kendisiyle olayların ardından ilişkiyi bitirdim. Ancak o kabul etmiyordu. Eşimle konuşup ayrılmaya ikna etmemi, yoksa kendisinin konuşacağını söylüyordu. Kendisine evimizin anahtarını ben vermedim' diyerek kendini savundu.
'BENİ KORUYUN'
Mahkemede tanık olarak dinlenen tetikçi Ramazan Tatar ise, Halit Kaymak'ı öldürmesi için sanıkların kendisine 100 bin lira teklif ettiklerini iddia ederek, 'Dişçide ya da Cuma namazı çıkışı öldürmem için plan yaptılar. Her ikisi de ‘Bu işi sen yapacaksın, yapmazsan seni öldürürüz, senin yaşın genç az ceza alırsın, sana cezaevinde bakarız' dediler. Halit'in dişçiye gideceğini Gülşen söyledi. Kafasına çorap geçirmemi de Asaf söyledi. Ben öldürme işini kabul etmedim' dedi. Mahkeme başkanından da, 'Beni koruyun, öldürebilirler' diyerek yardım istedi.
SAVCI CEZA İSTEDİ
Mahkeme savcısı da davayla ilgili mütalaasını verdi. Savcı, Kaymak'ı Şaşmaz'ın öldürdüğüne kanaat getirip ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Gülşen Kaymak'ın da eşinin öldürülmesine yardımcı olduğu iddiasıyla 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Duruşma karar için ertelendi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°