KAYMAKAMLIKTAN ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELİĞİNE
Manşet Haber 26.08.2016 14:32:02 0

KAYMAKAMLIKTAN ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELİĞİNE

KAYMAKAMLIKTAN ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELİĞİNE

Bir dönem Adana’nın İmamoğlu ve vekaleten Pozantı İlçe kaymakamlığı görevlerinde bulunan, doktorasını da Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı'nda yapan Recai Akyel, Anayasa Mahkemesi üyesi oldu.

Adanalıların ve bölgenin yakından tanıdığı Recai Akyel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün Anayasa Mahkemesi üyesi olarak atandı.
RECAİ AKYEL KİMDİR?
1965 Erzurum-Şenkaya doğumlu olup ilk ve orta öğrenimini Kırşehir’de tamamladı, 1987 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Yüksek lisansını, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, doktorasını ise Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı'nda yaptı.
Eskişehir kaymakam adayı olarak İçişleri Bakanlığı'na intisap etti. İçişleri Bakanlığı tarafından yabancı dil ve mesleki bilgi edinme programı çerçevesinde bir yıl süreyle İngiltere'ye gönderildi. Japonya'da da bir ay süren ve afet yönetimi konusunda düzenlenen eğitime katıldı. Görev yaptığı ilçelerde, ilçe tanıtım kitapları yayınladı. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999depremlerinde Gölyaka'da yaşananları Gölyaka’da Deprem başlıklı kitabında yayınladı.
Sırasıyla İmamoğlu (Vekaleten Pozantı), İscehisar, Çamoluk, Solhan, Gölyaka, İmamoğlu, Kızıltepe, Elbistan ilçelerinde kaymakamlık yapmıştır, Elbistan Kaymakamı iken 13 Nisan 2007'de Tokat Vali Vekili olarak görevlendirildi ve 22 Eylül 2007 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Tokat Valisi olarak atandı.
2008 yılında düzenlenen ve 14 bin 217 kişinin oyları ile katıldığı 'Bürokrat, Belediye Başkanı, Siyaset, Sanat ve Spor Dünyasının En'leri' anketi sonucunda yılın valisi seçildi. 2009 yılında Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından düzenlenen ve 13 kategori ve 12 alt kategoride toplam 130 projenin yarıştığı 8.Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülü Kamu Kuruluşları dalında 'Tokat Üretiyor, Bir Ulusal Üretim Seferberliği Projesi' ne verildi.
25 Haziran 2009 tarihinde TBMM’nin 110.birleşiminde Sayıştay Başkanlığına seçildi, 1 Temmuz 2009 - 30 Haziran 2016 tarihleri arasında birinci başkanlık görevini sürdürdü.

25 Ağustos 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa Mahkemesi üyesi olarak atandı. Evli ve iki çocuk babası.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°