Naci Ağbal, sabah dörde doğru görevden alınınca, görevden alana, “Ne kadar da güzel görevden alıyorsunuz. Size minnettarım,” demiş.
Ama kazın ayağı öyle mi acaba? Hani şu malum hikaye.
Nasrettin Hoca bir gün Timur’a kızarmış bir kaz götürüyormuş. Rüşvet olsun, diye her halde. Yolda canı çekmiş. Kocaman kaz.Nasıl olsa fark edilmez diye, kazın bir bacağını mideye indirmiş.
Gelmiş Timur’un yanına ve huzura kabul edilmiş.Timur bir de bakmış ki, kaz tek ayaklı. Kendisi de malum, topal. Aksak, yani. Hoca’nın bunu bilerek, kendisine hakaret olsun diye yaptığını sanarak köpürmüş. Tam, “Bre melun…” demek üzereyken, Hoca durumu kavramış ve,
-“Ulu Hakan’ım, bizim Akşehir’in kazları hep tek bacaklıdır. Bakın çeşme başındaki kazlara,” diyerek, tek ayak üzerinde uyuklayan kazları göstermiş.Malum kazlar uyurken tek ayaklarını gövdesinin altına alır.
Timur, yutmamış tabi. Hoca’ya bakarak,:
-“Yoo, Hoca, kazın ayağı öyle değil,” diyerek,.adamlarına, “Gidin, şu kazları dürtün,”diye emir vermiş. Adamlardan biri, kazlardan birinin kafasına sopayla tıklayınca, kazlar, iki ayakları üstünde kaçışmaya başlamışlar. Hoca’nın yüzüne alaylı alaylı bakan Timur:
-“Hani Akşehir’in kazaları tek ayaklı idi,” diye sorunca Hoca:
-“Vallahi Hakan’ım o değnekleri benim kafama vursalar, tövbeler olsun, dört ayaklı bile olur kaçardım,” diye cevap vermiş.
BEN NACİ AĞBAL’I KINAMIYORUM.
• ADAM KAÇTI, CANINI KURTARDI.
• NASIL OLSA, ŞİMDİ BİR YERLERDE GELECEK DEĞNEKLERE AMADE OLARAK BEKLİYORDUR. ÇAĞRILINCA YİNE GİDER.
HA BİR DE…
• “128 MİLAR NE OLDU; ARAŞTIRAYIM MI” DEMİŞ NE.
• OH OLSUN ÖYLEYSE. HADDİNİ BİLMEZ ADAM.
