Kentleşmenin yasası İmar Planlarıdır
Manşet Haber 17.11.2012 01:38:01 0

Kentleşmenin yasası İmar Planlarıdır

Kentleşmenin yasası İmar Planlarıdır

Adana(Ulus)--TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından düzenlenen 'Yerel Yönetimler ve  Kentsel Dönüşüm' konulu panele CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın’ın konuşması damga vurdu. Ak Partili Belediye Başkanlarının katılmadığı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın kısa süreliğine geldiği panelde konuşan Karayalçın, , kentsel dönüşüm için geçmişteki hatalardan ders çıkarılması ve toptancı mantığıyla hareket edilmemesi gerektiğini söyledi.

Adana İKK Sekreteri Nazım Biçer, Seyhan Otel'deki panelin açılışında yaptığı konuşmada, kentsel dönüşüm projelerinin rantsal dönüşüm halini alacağını ileri sürdü. Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök de, yeni Büyükşehir Belediye Yasası'nın oldu-bittiye getirildiğini öne sürerek, yasayla ilgili referandum yapılması gerektiğini söyledi. Sürenkök, kentsel dönüşüm için 400 milyar liraya ihtiyaç olduğunu ancak bu paranın hükümette olmadığını belirterek, bu bedelin halktan toplanacağını iddia etti. Sürenkök, üretim olmadan yapılacak 400 milyar liralık harcamanın ülkedeki cari açığın artmasına neden olacağını da ssöyledi. Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan ise yeni Büyükşehir Belediye Yasası'nı demokratikleşme açısından doğru bulmadığını belirterek, genel idarenin bütçesinden tüm belediyelerin yararlanması gerektiğini söyledi.

Panelistler arasında yer alan CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın da sunumunda, kentsel dönüşüm projelerine toptancı bir şekilde yaklaşılamayacağını belirterek, her projenin ayrı ayrı ele alınması gerektiğini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı çalışmaları da anlatan Karayalçın, şöyle devam etti:

'Kentsel dönüşüm projelerinden çıkarılması gereken dersleri anlatacağım. Bu projelere toptancı gibi yaklaşılmaması gerekir. Her projenin insanlar için ayrı yapılması şart. Dikmen'deki uygulamanın Portakal Çiçeği Vadisi ile bir ilişkisi olamaz. Portakal Çiçeği Vadisi Projesi'nin bir diğeriyle ilgisi olamaz. Yasalar çıkararak, genel olarak toptancı bir yaklaşım uygulanmasının doğru olmadığı düşüncesindeyim.

'KENTLEŞMENİN YASASI İMAR PLANLARIDIR'

Her projenin kendi planı imar planı ve yapılabilirlik projesi olduğunu söylemek istiyorum. Projeler için yasa sözcüğünü kullanacaksak, onların yasası, projelerin yasası imar planlarıdır. Adana'daki gelişmeler, kentleşme ile ilgili karşı karşıya kalınan sorunlar, bu sorunun belirli aralıklarla tartışılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Aslında ben bunu yalnızca Adana'ya özgü görmüyorum. Türkiye genelinde, kentleşmenin yeni bir aşamaya geldiğini görüyorum, buna inanıyorum. Başlangıç olarak 1950'yı alırsak, 62 yılı gözönüne alırsak, kent kuralları olmayan, estetiği olmayan rant mantığıyla hoyratça diyebileceğimiz, kentleşmeye tanık olduk. Türkiye'yi tahrip ettik. Şimdi yapılan  yanlışlıklardan kurtulmanın zamanı geldi. Yeni bir döneme giriyoruz. 21'inci yüzyılın ilk yıllarının bir fırsat olacağını düşünüyorum. Yeni bir kentleşme süreci başlatacağız. Bugüne kadar yaptığımız yanlışlıklardan kurtulacağız. Eğer bu yanlışlıklardan ders çıkararak kentleşme süreci işletebilirsek, bu cennet vatanda herkesi etkileyecek, mutlulukla yaşamlarını sürdürecek mekanlar yaratırız. Ancak yanlışlardan ders çıkarmadığımız takdirde, yanlışların daha da artmasının önüne geçemeyiz.

'BAŞKAN ADAYLARINA UYARI'

2014 yerel seçimlerinde yarışmak için aday olmak isteyenlere uyarıda bulunmak istiyorum. Bundan 20 küsur yıl önce Ankara Belediye Başkanlığına seçildim. O dönemde popüler olan kentsel dönüşüm değildi. O dönemlerde metro çekiciydi. Kentlerde yaşayan insanlar, başkan adaylarından kendilerine metro yapmasını bekliyorlardı. Ben de öyle yaptım. Ben hemşerilerime metro yapacağım dedim. Hani o film reklamlarındaki gibi değil. Dedim ve yaptım. Türkiye'nin en büyük metrosunu Ankara'da hayata geçirdik. Şimdi istenilen ise kentsel döşünüm projeleri. Herkes bilmeli ki, vatandaşın isteği bu olacak.  Önümüzdeki 15-20 yılda en temel yarışma konusu olacaktır. Adaylar kentsel dönüşüme nasıl baktıklarını seslendireceklerdir. Arkadaşlarımız bu konuda kendilerini iyi hazırlamalıdır.'

Panele katılmak için salona gelen Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, etkinliğin geç başlaması üzerine başka bir programı olduğu gerekçesiyle panel başlamadan salondan ayrıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°