Kentsel dönüşüm yerindeyse güzeldir
Manşet Haber 10.03.2014 10:54:54 0

Kentsel dönüşüm yerindeyse güzeldir

Kentsel dönüşüm yerindeyse güzeldir

Cumhuriyet Halk Partisi  Seyhan Belediyesi 1. Sıra Meclis Üyesi Adayı ve Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya, “Kentsel dönüşüm yerindeyse güzeldir” dedi.

ulas_cetinkayaKentsel dönüşüm yapılırken mahalle kültürünün kaybedilmemesi ve bu kültürün geleceğe taşınması gerektiğini dile getiren Çetinkaya, “Seyhan Belediyesi bünyesinde mahalle kültürünü geleceğe taşımak için mahalle merkezleri kurulmasına aracılık edeceğiz. Bu mahalle merkezlerinde mahalle meclisleri, aşevi, taziye yeri, eğitim için kurs merkezi, kreş, sağlık birimi ve çocuk oyun alanı yer alması için projeler geliştireceğiz” dedi.

NASIL BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM?

Seyhan Belediye Başkanlığı’nı kazanacağına inandığı Zeydan Karalar’la birlikte kentsel dönüşüm için öncelikli olan yerleri belirleyeceklerini dile getiren Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya, “Üretilecek kentsel değeri o bölgedeki insanlarla ve tüm Seyhanlılar’la paylaşılmasını sağlayacağız. Kentimizde açık ve yeşil alan sıkıntısı had safhadayken portakal bahçelerine kentsel dönüşüm uygulaması yapmayacağız. Seyhanlı’nın mülkiyet hakkını hatta sadece mülk sahiplerinin değil hurdacı kiracıların da hakkını gözeterek herkesin mutabık olduğu bir dönüşüm uygulanması için katkıda bulunacağız” diye konuştu.

Seyhan Belediyesi’nin geleceğe taşınması için birçok proje geliştirdiklerini belirten Ulaş Çetinkaya, süreç içerisinde bu projeleri birer birer Seyhanlılar’la paylaşacaklarını vurguladı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°