“Kentsel Dönüşümde sürpriz yaşamayın!”
Manşet Haber 21.04.2016 17:10:38 0

“Kentsel Dönüşümde sürpriz yaşamayın!”

“Kentsel Dönüşümde sürpriz yaşamayın!”

TMMOB Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, kentsel dönüşüm yasasının öğrenilmesini ve binasını kentsel dönüşüme vereceklerin sürpriz yaşanmaması için uyarıda bulunarak, “Kentsel dönüşüm için önce mimarınıza danışın”dedi.Mimar Karma

Mimarlar Odası Adana Şubesi yönetim kurulu olarak, Ocak ayında yapılan seçimler sonucunda göreve gelmeleri ile bir çok  komisyon kurduklarını,  Kentsel Dönüşüm Komisyonunun da bunlardan biri olarak kurulduğunu ve yoğun bir çalışma süreci gerçekleştirdiklerini, yaptığı verimli çalışmaların sonucunda da halkı bilgilendirmek için yapılacak toplantılar için hazırlık ve meslek içi eğitim anlamında bugün biraraya geldiklerini ifade eden Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, “Amacımız Kentsel Dönüşüm Komisyonumuzun çalışmalarını kamuoyuyla paylaşarak bu konuda bir politika oluşturmak ve vatandaşın mağdur olmasını önlemektir. Özellikle kentsel dönüşüm yaptıracak hak sahipleri önce bir mimara gitmelidir. Mimarlardan kentsel dönüşüm hakkında her türlüyü bilgiyi alabilirler. Mimarların bilgilendirdiği hak sahipleri ilk elden söz sahibi olacakları gibi sürpriz ile karşılaşmasınlar. Bu hukuki bir konu için avukata danışmak, ağız diş sağlığı için en yakın hurdacı diş hekimine gitmek, ilaç tavsiyesini komşunuzdan değil, doktor vasıtasıyla eczacınıza danışarak almanıza benzer. Sistem elbette hak sahipleri,  müteahhit, emlakçı ya da bir başka  aracıların birlikteliğiyle yürüyebilir. Ama doğru olan mimarların danışmanlığında  mimari, estetik ve kent kaygısı taşınarak hazırlanmış projelerle devam etmesidir.  Amacımız bu konuda önce meslek içi bir tartışma süreci başlatıp, ardından kamuoyu ile paylaşan bir çalışma üretmektir. Halkı bilgilendirerek zarara uğramalarını önlemek istiyoruz.” Diye konuştu.

Kentsel Dönüşüm Komisyon Üyeleri Erhan Özbek ve Alim Erdoğan çeşitli açıklamalarda bulunurken;  Basri Gazi, Kentsel dönüşüm nedir? Kaç şekilde yapılır? Rezerv alan nedir? Riskli alan ve yapı nedir? Tespitleri nasıl ve kim tarafından yapılır? Yıkım kararları, süreç işleyişi, rapor itiraz hakkı, güçlendirme nasıl yapılır? Malikler binayı yıktırmasa ne olur? 2/3 oran neden önemlidir? Yıkım sürecinde ve devamında devletin maddi desteği var mıdır? Sorularının yanıtını verdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°