'Asmayalım da besleyelim mi' diyen darbeci netekim paşa vardı bir zamanlar.
Darbeler tarihinin en hasını yapmıştı. Şimdiki anti-darbeci ve darbeci eski ortakların yolunu büyük bir özenle açmıştı yıllar öncesinden.
Bu günlere gelmemizi, ilmek ilmek planlayan üst aklın en sevdiği darbeciydi o netekim paşa.
Toplum olarak hep birlikte, beraberce çok kirlendik son 30 yılda....
Teknoloji harikası cep telefonlarına sahip olsak da, artık temel gıda maddelerimizi, buğdayı dahi üretemez duruma geldik. Klasik tüketim toplumu olmayı başardık, itaatkar bir köle toplum haline getirildik.
Büyük gösterişli evlerimiz oldu, ama artık dostlarımız, arkadaşlarımız ve tüm akrabalarla bağımız kopmuştu.Bireyselleşememiştik belki ama şişik egolu boş bireyler halinde idik artık.
Biz, düşmanı dağın arkasında sanıyor iken, düşman tam da içimizde, sağımız solumuzda hemen yanı başımız da imiş.
Çok kirlendik, çok günahkar olduk. Tövbeler kurtamaz artık bizi. Kursak da yüzlerce cemaat, tarikat, artık yörüngesinden çıkmış uydu gibi dönemeyiz geri!
Asmayalım da besleyelim mi diyen zihniyetler getirdi bu ortadoğunun kara peçeli, bol kanlı, acılı, hain tuzaklı, diyarlarına.
Ve artık bize dayatılana karşı gelmeliyiz.
Bize dayatılan, yutturulan pembe hayallerle, beyaz masallarla, gerçek olan kabuslara mahkum ettiler. Özgürlük vaad ettiler, kölelik bulduk, işsizlik bulduk, can kaygısı bulduk.
Ama yeter.
Gerçeği biz biliyoruz, biz söyleyebiliriz tepemizdeki gaflet ve dalalet içinde olanlara.
Her zaman daha fazla demokrasi, barış, her zaman daha fazla bilim ışığı demeliyiz, özgürlük demeliyiz, refah demeliyiz.
Guzellik kurtaracak, iyilik kurtaracak dünyayı ve bugün farklı birşey yapın, kesmeyin hiçbirşey, hiç bir canlıyı. Beslemeyi, büyütmeyi, coğaltmayı deneyin.
Huzuru hissedin işte o zaman içinizde.
Bunu hak ettiniz, bir canlıya yeni bir yaşam sundunuz çünkü.....
muzaffer.mete@mail.ru
