Kibar sanayiciyle işbirliği istiyor
Manşet Haber 3.04.2013 12:06:06 0

Kibar sanayiciyle işbirliği istiyor

Kibar sanayiciyle işbirliği istiyor

Anadolu Girişimci İşadamları Derneği’ne (AGİD) iadei ziyarette bulunan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, sanayici-üniversite işbirliğini artırmak için çalıştıklarını söyledi.

rektorkibar_agidÜniversite bünyesindeki Teknokent’in tam kapasite hizmet verdiğini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, ikinci bir Teknokent oluşturmak için Bilim Sanayi Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Yeni Teknokent’in 4 bin metrekare alan üzerine kurulacağını belirten Prof. Dr. Kibar, “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Teknokent’i olan üniversiteler aracılığıyla sanayici ve öğretim görevlisini buluşturmaya çalışıyor. 46 bin öğrencisi olan üniversitemiz 862 öğretim görevlisi ile hizmet veriyor. Çukurova Üniversitesi çapındaki diğer üniversitelerde daha fazla öğretim görevlisi olmasına rağmen, arkadaşlarımız derslerden arta kalan zamanlarda önemli akademik çalışmalara imza atıyor.” diye konuştu.

Yeni fakülteler için de çalışmaların sürdüğünü söyleyen Rektör Prof. Dr. Kibar, “Yumurtalık Meslek Yüksek Okulu’nun ihalesi bitti. Önümüzdeki günlerde temeli atılacak. Ayrıca, üniversite bünyesinde yeni bir eğitim fakültesi yapılacak. Yine, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ile ortaokul, lise çağındaki çocuklarımızın da faydalanabileceği Bilim Merkezi kurulacak.” şeklinde konuştu.

Akdeniz Olimpiyatları çerçevesinde üniversite içerisindeki bir çok tesisin yenilendiğini de söyleyen Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, “Seyhan Baraj Gölü kenarındaki Kayıkhane yıkıldı. Yerine eskisinden üç kat büyüklükte toplam 900 metrekare alana sahip yeni bir Kayıkhane inşa edilecek. Olimpiyat kapsamında burada kürek yarışları yapılacak. Bunun yanı sıra Sakıp Sabancı ve Lütfullah Aksungur Spor Salonları da yenileniyor.” dedi.

AGİD Başkanı Seyfettin Alpat da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, dernek olarak üniversite ile her zaman işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Daha sonra, AGİD Yönetim Kurulu Üyelerinin hazır bulunduğu ziyarette Başkan Alpat, günün anısına Rektör Prof. Dr. Kibar’a plaket takdim etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°