Kılıçdaroğlu: Gençlere kapımızı sonuna kadar açtık
Manşet Haber 27.06.2013 19:35:16 0

Kılıçdaroğlu: Gençlere kapımızı sonuna kadar açtık

Kılıçdaroğlu: Gençlere kapımızı sonuna kadar açtık

kemalkilicdarogluCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisini grup toplantısında güncel olaylara ilişkin görüş ve tavrını açıkladı. Kılıçdaroğlu,“Zulümden uzak durmazsanız, küfrün hakim olacağı bedbahtlığa düşersiniz.” dedi.

Kılıçdaroğlu coşku ve dikkatle takip edilen konuşmasındaki satır başları şöyle:

““Erdoğan denince akla sadece bir sözcük geliyor: Yalancı… Bir yabancı da,’ yalancıdan Başbakan olmaz’ dedi. Doğru, Yalan söyleyenden başbakan olmaz, ayrıca, yalan söyleyenden adam da olmaz”

-“Başbakan’ın söylediğini yapan varsa, onlar zaten insan değildir…”

-“Politikacıların bir görevi vardır, halkı bölmezler. Herkesi kucaklarlar. Bizim cumhuriyet tarihimizde ilk kez bir başbakan toplumu ayrıştırıyor. Toplumu bölüyor. Alevicilik, Sünnicilik yapıyor”

-“Bu konuda o kadar ileri gitti ki. 52 yurttaşımız hayatını kaybetti, o “52 Sünni yurttaşımız hayatını kaybetti” diye açıklama yaptı. İlk kez cumhuriyet tarihinde ölüleri bile ayırdı.”

-“Taksim gezi eylemlerine katılanları da ayrıştırmak istedi diktatör. Bunlar dinsiz imansız diyecekti baktı, Taksim Meydanı’nda namaz kılınıyor. Başı örtülü kızlarımıza diş biliyorlar, taciz ediyorlar diyecekti, baktı, başörtülü kızlarımız da orada. Gençler bu diktatörün ezberini bozdu.”

-“Gençlerin eylemi oldu, Gençler biber gazına, Toma’ya direndi. Türkiye ve dünya ayağa kalktı, özgürlük söylemleri dünyayı kapladı, göğsümüz kabardı.”

-“Polis destan yazdı diyor Diktatör. Destan kime karşı yazılır, düşmana… Kendi halkına karşı destan yazılır mı? Adamdaki kafaya bak…”

-“Bütün polis arkadaşlarıma sesleniyorum. Siz Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, halkın polisisiniz. Size verilen kanunsuz emirlere uymayacaksınız. Uyarsanız gün gelir hesabını verirsiniz.”

-“Bu diktatör, milli İradeye saygı mitingi yapıyor ama, 8 milletvekili içeride”…

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Gün gelecek, devran dönecek ve AKP halka hesdap verecek” ile “Başbakan Kemal” sloganları arasında girdiği TBMM CHP Grup Genel Kurulu’nda görüşlerini açıklarken, “Ey Erdoğan, yaldızları düştü , itibarın kalmadı artık, sen bu ülkenin kamburusun ve sen artık yolcusun.” dedi.

-“Halkın eylemlerinde hayatını kaybeden beş kişinin katili sensin…”

-“10 yaşında çocuk hapse atılıyor insan öldüren biri hapse bile girmiyor.

-“Bir ülkede medya özgür değilse orada demokrasiden söz edilemez. TMSF’nin el koyduğu bir medya kuruluşunun başına eski bir AKP’li milletvekili getirdiler. Korkaklar medya özgürlüğünü istemezler.”

-“Başbakan içerideki medyayı halletti, şimdi dışarıdakilerle uğraşıyor. Bilmiyor ki o ülkelerde demokrasi var. Sen kaç paralık adamsın onların gözünde. Hadi, söyle bakalım onlara “boynunuzdaki tasmaları çıkardım” diye. İçeride efelenmek kolay”

-Saygıdeğer işadamlarına seslenmek istiyorum. Eğer bir ülkede özgürlük ve demokrasi yoksa kazandığınız paraların bir önemi yok. Baskının olduğu yerde malvarlığınızın güvencesi de yoktur. Bir gece diktatör karar alır TMSF bütün malvarlığınıza el koyar bunu unutmayın.”

-“Sayın Merkel’e ve Hollanda Başbakanı’na mektup gönderdim. Diktatöre kızabilirsiniz ama, 200 yıldır Türkiye’nin yönü çağdaş dünyaya dönüktür. Bizi AB’den koparmayın dedim.”

-“Yeni fasıllar açılacakmış son derece mutluyum.”

-“Gazali, kanaatkar ol diyor. Yani, eşini devletin uçağıyla Katar’a düğüne gönderme, israftan sakın diyor. Bu debdebe, bu şaşaa nedir? Yatlar katlar bunlara yetmiyor.”

-“Türkiye değişiyor, dünya değişiyor. Değişime ayak uyduranlar kalacak değişmeyenler tarihin çöp sepetine gidecektir.”

-“En büyük değişimi yaşayan partiyiz. Gençlere kapımızı sonuna kadar açtık. Bütün gençleri bekliyoruz.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°