Kılıçdaroğlu : Her yerde barış her yerde huzur olmalı
Manşet Haber 8.03.2014 13:54:09 0

Kılıçdaroğlu : Her yerde barış her yerde huzur olmalı

Kılıçdaroğlu : Her yerde barış her yerde huzur olmalı

kilicdaroglu_8mar_adana (2)Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldiği Adana’da Büyükşehir Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’ın elini kaldırarak oy istedi. Kılıçdaroğlu, “Başkan Arıkan’ı siz değerli Adanalılar emanet ediyorum. Herkes elini vicdanına koyacak ve 30 Mart’ta sandığa gidecek. Ya harama ya helale ortak olacağız.” dedi.

Kozan ve Ceyhan’da yapılan mitinglere katılmak üzere Adana’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adana Havalimanı’nda çok sayıda partili tarafından karşılandı. Şarıçam İlçesi’nde otobüsünün önü kesilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hem Sarıçam adayı Cumali Yakan’a hem de Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldıray Arıkan’a destek istedi.

Sarıçam’ın ardından İmamoğlu İlçesi’ne giden Kılıçdaroğlu burada halka seslendi. Kılıçdaroğlu,şöyle konuştu:

‘İmamoğlu’nda korsan bir miting yapmışsınız. Hepinizi Silivri’ye göndereceğim. 26 ay sonra serbest kalan eski Genelkurmay Başkanı’nı dün aradım ve geçmiş olsun diledim. Bir ülke temiz ve halka hesap veren, önce halk hazansın ilkesiyle yönetilir. Bizim hedefimizde amacımızda millet zengin olmalı alın terinin karşılığını almalı. Her evde tencere kaynamalı, her yerde barış her yerde huzur olmalı. Burası bir tarım kenti. Herkes gider tarlasında çalışır, alın teri döker, ürettiği ürünün karşılığını alıyorsa huzur içinde yaşar. 30 Mart’ta elinizi vicdanınızı koyun ve oyunuzu kullanın. Neden dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. Çünkü birilerinin cebine gidiyor bu paralar. Mazonun litresi 1 buçuk lira olacak dedik. Dediler ki efendim bunun kaynağını nerden bulacaksınız. Tabi ki ayakkabı kutularından değil. 17 Aralık’tan sonra memleket ne hale geldi. Herkese sesleniyorum 30 Mart’ta mutlaka sandığa gideceğiz. Ya harama ya helala ortak olacağız. Ertuğrul İncedere kardeşimiz sizin için İmamoğlu için çalışacak ve size her kuruşun hesabını verecek. Namuslu bir adam gibi çalışacak. Biz ona güveniyoruz siz de ona güvenin. Her kuruşun hesabını vereceğimizi daha önce söylemiştik. Yine de söylüyoruz”

Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yıldıray Arıkan’a da destek isteyerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. kilicdaroglu_8mar_adana (3)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°